Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi Rüya Aygen 13 yaşında saçlarını yolmaya başlamasıyla hayatı altüst oldu.
Ne yaparsa yapsın bu davranışına engelleyemedi. Çözüm için kafasına kürdan batırdığı bile oldu. Ancak sosyal medyada karşılaştığı bir bir yazıyla hayatı tamamen değişti.
“Yapayalnız olmadığımı, deli olmadığımı anlamıştım” diyen Rüya, yaşadıklarını anlattı.
“BİR TELEGRAM GRUBU BİLE KURDUK”
Milliyet’e konuşan Rüya, 2 kedisi ve ailesiyle birlikte yaşıyor. “O örnek gösterilen ‘komşu çocuğuydum” diyen Rüya’nın hayatı 13 yaşında değişiyor.
10 yıldır saçını yolup köklerini yiyen genç kız bundan kurtulmak için psikolojik terapi ve ilaç tedavisi görüyor. Sabah-akşam 10 adet antidepresan ve üstüne epilepsi ilaçları içiyor.
“Terapi sağ olsun yolmayı bıraktığım uzun süreli dönemler oluyor ancak aşırı stresli dönemlerle baş etmekte hâlâ zorlanıyorum” genç kız şunları söylüyor:
“Tedavi sürecimden bunaldığım bir dönemde bir anda sosyal medyaya girmek aklıma geldi. Ben yalnız değilim ki; tedavi süreçlerini, zorluklarını sosyal medyada paylaşan yabancı trikotillomani hastaları var. Ben de Türkiye’deki kişilerle iletişim kurabilirim ve bu bana iyi gelebilir diye düşünmüştüm. Çok fazla trikotillomanisi (saç yolma hastalığı) olan kişiyle tanıştım, çok fazla mesaj geliyor. Bir telegram grubu bile kurduk ama artık o kadar yoğunum ki mesajlara yetişemiyorum” ifadelerini kullandı.
“TRİKOTİLLOMANİ HASTASI MISINIZ”
Gittiği hiçbir doktorun bu hastalıktan bahsetmediğini söyleyen Rüya yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Ki tırnaklarımı da yiyordum ve buna babamdan görerek başlamıştım. 9. sınıftayken sihirli bir şekilde internette karşıma ‘Trikotillomani hastası mısınız? Saçınızı mı yoluyorsunuz?’ şeklinde bir başlık çıktı ve şok olmuştum, dünyada yapayalnız olmadığımı, deli olmadığımı anlamıştım. Koşup anneme de bunu anlattığımı hatırlıyorum”
“SAÇIM GÖRÜNMÜYOR, SAKLIYORUM DİYE DAHA RAHAT YOLUYORDUM”
“Eskiden saçımdaki boşlukları saklamak için şekilden şekle giriyordum. Yazın havuzun içinde bile bandana, kışın evde veya uyurken bile şapka takıyordum. Rengarenk şapkalar takıyordum ve şapkayla aynı renk ruj sürüyordum, böylelikle bunu benim tarzım sanmaya başlamışlardı.
Arkadaşlarıma her sorduklarında sürekli yalan söylüyordum saçım dökülüyor, işte erkek tipi dökülme falan diye. Sosyal ortamlara çıkmaktan genellikle utanıyordum.
Artık umurumda değil. İstediğim gibi dışarı çıkıyorum ve arkadaşlarıma doğruyu söylüyorum. Yarı olmayan saçlarımla özgürce dolaşıyorum, bunun da tedavi sürecime faydalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü önceden nasıl olsa saçım görünmüyor, saklıyorum diye daha rahat yoluyordum.”
“KAFAMA KÜRDAN BATIRMAK İŞE YARAMADI”
“Bileğime lastik geçirip onu çekmek, kafama kürdan batırmak, stres topu ve slime ile oynamak, parmak koruyucu takmak, sakız çiğnemek, saçıma yağ sürmek, uzun tırnaklar takmak, peçete yırtmak, nefes egzersizleri gibi yöntemler denedim ancak çok işe yaramadı. Tek işe yaradığını gördüğüm durum düzenli psikoterapi ve ilaç tedavisi oldu”
“PSİKİYATRİ, PSİKOLOG, PSİKOTERAPİST GEZDİM DURDUM”
“Psikiyatri, psikolog, psikoterapist gezdim durdum. Doğru kişiyi bulmak şans işi gibi geliyor. Ancak terapime çok önem veriyorum. Her ay 1 kez gidiyorum ve sürekli kendi psikolojim üzerine çalışıyorum.
‘İşlevsel Olmayan Düşüncelerin Günlük Kaydı’ adlı bir defterim var, burada psikiyatristimin öğrettiği şekilde not alıyorum. Mesela stresli olduğum bir anda hemen not almaya başlıyorum ve neden stresli olduğum, düşüncelerimin gerçekçi olup olmadığı, çözümün ne olduğu konusunda düşünerek bunları yazıya döküyorum.
“Ayrıca sürekli psikoloji ve kendine yardım kitapları okuyorum. Bazen de kişisel gelişim, motivasyon kitaplarına bakıyorum”
SAÇIMI YOLMAYI KENDİ KENDİME BIRAKABİLECEĞİMİ SÖYLÜYORLARDI”
Kendisini en çok stresin etkilediğini söyleyen Rüya, “Çok yüksek standartları olan bir kişiyim, hep en iyisi olmak istiyorum. Özellikle ders çalışırken ve uyumadan önce saçımı yoluyorum. Her şeyi erteleme alışkanlığım var. O yüzden genellikle sınavlara son gün çalışıyorum. Bu da beni daha çok geriyor. Bazen duygularımı o kadar yoğun yaşıyorum ki saçımı yolduğumu fark etmiyorum bile. Yerde bir sürü saç teli görünce bir anda şok oluyorum. Uyumadan önce hani derin düşüncelere dalarız ya işte o zaman yolmayı kontrol etmek imkansız hale gelebiliyor. Bu yüzden psikiyatristim uyku ilacı verdi ve artık çok rahat uyuduğum için yolmamak daha kolay”
“Ben de saçım dökülüyor dediğim için bir şey diyemediler. Tabii ki annem ve babam her zaman biliyordu. Saçımı yolmayı kendi kendime bırakabileceğimi söylüyorlardı çünkü ben o kadar başarılıydım ki bunu da yapardım. Bazen de benim üzüleceğimi düşünmeden espiri yapıyorlardı”
“GEÇMİŞE GİDEREK ACILARIMI TEDAVİ ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”
3 yıldır düzenli olarak profesyonel yardım alan Rüya tedavi süreci hakkında şunları söylüyor:
“Saç yolarken düşüncelerimin ne olduğunu ve onları nasıl yöneteceğimi öğrendim. Şimdi de şema terapi ile geçmişime iniyoruz. 16 yaşımdayken bir erkek tarafından tacize uğramıştım ve bu durum uzun süre erkeklerden korkmaya itti beni, mesela metrobüste yanıma bir erkek oturduğunda endişelenebiliyorum. Bu durum bazen dışarı çıkmamı da engelliyor, eve kendimi hapsettiğimde ise daha çok saç yoluyorum. O yüzden geçmişe giderek acılarımı tedavi etmeye çalışıyoruz”
“TRİKOTİLLOMANİ HASTALARI İÇİN VAKIF KURULMALI”
Trikotillomani hastalarına psikiyatri ve psikoloğa gitmelerini tavsiye eden Rüya, “Instagram hesabımda da anlatmaya çalıştığım tek şey bu aslında. İnternette insanların dertlerinden faydalanarak para kazanmaya çalışan bir sürü üç kağıtçı var. Trikotillomani de insanların umutlarını kurutan, çözüm olmadığına inandıran bir hastalık. Çözümü işin uzmanları dışında kimsede aramamak lazım. Evet, bana ‘Psikoloğa gittim, işe yaramadı’ diyenler de oluyor. Bu zaten bir kere gitmekle çözülecek bir şey değil. Düzenli, bazen yıllarca gidilmesi gerekebiliyor”
“Trikotillomani bir sürü ruhsal hastalığa neden olabildiği gibi bazı ruhsal hastalıklar da trikotillomaniye neden olabiliyor. Trikotillomani beni depresyona ve alkolizme sürükledi. Sağ olsun, okulu bile dondurmak zorunda kaldığım korkunç bir süreç geçirdim. Kimse benim yaşadığım acıları yaşamasın istiyorum. İşte bu yüzden böyle bir vakıf kurulması gerektiğini düşünüyorum ve bunu da ben yapmak istiyorum.”
“TRİKOTİLLOMANİSİ OLAN HERKES BENİM GİBİ DÜŞÜNMÜYOR”
“Kendi kendime baş etme yöntemlerimin biri hariç hepsi o anlık veya kısa süreliğine faydalı olabiliyor ama kesinlikle tedavi gibi değil” diyen Rüya, “Özellikle başıma kürdan batırmayı deniyorum çünkü elimi oyalamış ve saç koparmanın yarattığı hissiyatın aynısını yaratmış oluyor. Ben saç köklerinden haz etmiyorum, saç koparmak aynı siyah noktayı çıkartmışım gibi bir hissiyat oluşturuyor. Trikotillomanisi olan herkes benim gibi düşünmüyor olabilir. Saçını, kaşını, kirpiklerini, sakallarını yolmak için çok farklı nedenleri olanlar duydum. Ancak bunlar genelde benimkiler gibi tuhaf ve sağlıksız düşünceler olabiliyor”
“Aslında genelde bunu kalemden dolayı parmakları acıyanlar kullanıyor. Saçlarımı tek tek kopardığım için parmak koruyucu saç telini tutmamı engelliyor ve saçımı tutamayınca beynim bir anda hata veriyor, elimin kafamda olduğunu fark ediyorum. Çok ilginç gelebilir ama elimin saçıma gittiğini anlamak çok zor olabiliyor, o kadar hızlı ve otomatikleşmiş bir süreç ki. Uzun süre denediğim bir diğer yöntem uzun tırnaklar kullanmaktı. Hayal ettiğiniz gibi değil, gerçekten çok uzun tırnaklar taktım veya yaptırdım. Tarzımın bir parçasıymış gibi numara yapıyordum ancak asıl amacım bambaşkaydı. İlk başlarda onlarla yolmak imkansız gibiydi ama zamanla elim alıştı ve yolmaya tekrar başladım”
“Etkili olan tek yönteme gelelim. Açıkçası bunu terapi sayesinde yapmayı keşfettim. Elim saçıma her gittiğinde kendimi şunu söylüyorum: ‘Rüya şu an elin saçında ve saçını yolmak üzeresin ama bunu yapmak istemiyorsun, saç yolmak seni üzüyor ve uzun vadede çok zarar veriyor.’ Bunu her seferinde söylemek gerçekten çok zor ama zamanla alışıyorsun ve gerçekten saçımı yolmamı azalttı. Saç yolmak benim için anlık bir zevk ve ben anlık zevkler için uzun vadeli zevklerden çok çabuk vazgeçiyorum. Saçımı yolduğumda uzun vadede saçım çok kötü görünecek ancak yolarken bunu hatırlamıyorsunuz. Ben de kendime bu şekilde hatırlatarak bunu öğrenmeye çalışıyorum.”