Suriye’de 1963’de iktidara gelen Baas Partisinin 61 yıllık kanlı iktidarı, 2011’de özgürlük talebiyle başlayan halk hareketlerinin şiddetle bastırılmak istenmesiyle patlak veren iç savaşta, başkent Şam’ın rejimin kontrolünden çıkmasıyla çöktü.
Türkiye Gazetesi Haber Müdürü Fatih Selek de Suriye’deki gelişmeleri Türkiye Gazetesi’nin Youtube kanalına değerlendirdi.
Selek’in açıklamaları değerlendirmeleri şöyle:
“KİMSE TAHMİN ETMİYORDU”
“Gerçekten 11 gün içinde çok büyük gelişmeler yaşandı. 14 yıldır süren kanlı bir iç savaş vardı. Esad rejimi, 1970’ten bu yana, yani baba Esad döneminden beri iktidardaydı. Ancak 61 yıl sonra Baas rejimi çöktü. Bu süreç oldukça kanlı geçti. Türkiye, bu gelişmelerde çok stratejik bir rol oynadı. Bu ilerleyişin arkasında Türkiye’nin desteği vardı. Rusya’nın Ukrayna savaşı nedeniyle zor durumda kalması, İran’ın İsrail’le yaşadığı gerilim ve Hizbullah’ın yara alması, Amerika’daki başkanlık değişim süreci gibi birçok nedenden dolayı Türkiye stratejik olarak ciddi bir hamle yaptı.
Muhalifler 27 Kasım’da Şam’a yöneldiler. Açıkçası bu kadar hızlı bir sürecin yaşanacağını kimse tahmin etmiyorduk. Halep’in alınması bile büyük bir olay olarak görülüyordu. Ancak Esad rejimi çöktü. Suriye’yi yeni bir dönem bekliyor. Bundan sonra ne olacak bilmiyoruz. Ancak Suriye meselesinden en çok etkilenen ülke Türkiye oldu. Milyonlarca göçmen barındıran Türkiye’de, Esad’ın devrilişi birçok şehirde kutlanıyor.
“TÜRKİYE AÇISINDAN EN KRİTİK MESELE…”
Bundan sonra Suriye’de bir geçiş hükümeti kurulması bekleniyor. Devlet başkanının veya başbakanın kim olacağı ise şu an belirsiz. Geçiş sürecinin en önemli adımları kamu düzeninin ve güvenliğin sağlanması olacak.
Türkiye açısından en kritik mesele ise PYD/YPG’nin durumu. Şu anda Suriye topraklarının yarısı bu terör örgütünün elinde. Türkiye’nin buraya yönelik bir operasyon başlatıp başlatmayacağı ya da YPG’nin bu sürece dahil olup olmayacağı tartışılıyor. Savaş sonrası Suriye’yi bekleyen çok önemli şeyler var bundan sonra.
ESAD NEREDE?
Esad çok kolay devrildi. Esad’ın nerede olduğunun açıkçası çok bir önemi yok. Eğer arkasında Rusya ve İran olmasaydı, bu çöküş çok daha önce gerçekleşirdi. Rusya ve İran gibi ülkeler Esad’ı kullanmak isteyecektir. Bu gidişin bir dönüşü olduğunu düşünmüyorum.
KAZANAN TÜRKİYE, KAYBEDEN İRAN
Gelişme, en çok Türkiye’nin işine yaradı. En çok muzdarip olan ülke de gördüğümüz kadarıyla İran. Suriye’ye herhangi bir sınırının olmamasına rağmen ciddi bir nüfusu vardı. Bu nüfus kırıldı. Kazanan Türkiye, mutlak kaybeden İran ve arkasından Rusya. Türkiye içinde de kaybedenler oldu; mesela Cumhuriyet Halk Partisi bu sürecin kaybedeniydi. Muhalifler Şam’a, Halep’e yürürken ‘terör örgütü’ vs. diye yaftalayarak değersizleştirmeye çalıştılar. Birçok kaybedeni var, kazanan Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan 15 yıl sabrederek bu süreci getirdi ve uygun şartları bekledi ve nihayetinde böyle bir sonuca ulaştık.”