Milyonlarca asgari ücretli için beklenen gün geldi çattı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2025 yılında uygulanacak en düşük maaşı belirlemek üzere bugün ilk toplantısını gerçekleştirdi. Asgari ücret için masadan henüz bir açıklama çıkmazken HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan’dan sistem eleştirisi geldi.
Toplumsal Yaşamda ve Çalışma Hayatında Engelli Olmak” temalı söyleşi programında konuşan Arslan şunları söyledi:
YENİ BİR SİSTEME İHTİYAÇ VAR
“Temsil etmediğimiz on dört milyon asgari ücretli bir çalışan işçinin de orada yer alabileceği bir modeli koymamız gerekiyor.
Türkiye’nin en büyük sözleşmesini yapıyoruz. 6-7 milyona yakın arkadaşımızın ücretleri asgari ücret tespit komisyonu ile belirleniyor. Türkiye’nin en büyük sözleşmesini yapıyoruz ama temsil krizi ile karşı karşıyayız. O zaman ne yapmamız gerekiyor? Bu en büyük sözleşmeyi yapacağımız kesimlerin de içinde olduğu bir modele ihtiyacımız var. Bu model çoğunluk modeli olmamalı. Bu model aslında uzlaşmaya dayalı bir model olmalı. İşverenin de işçinin de hükümetin de uzlaşabileceği bir ortak anlayışa gelmemiz gerekiyor. Bu daha zor ama daha anlamlısı. O nedenle bugünkü asgari ücret tespit komisyonundan bizim beklediğimiz bir asgari ücret çıkmayacağı açık.
TİYATRO SEYREDER GİBİ SEYREDİYORUZ
Maalesef bir ay, bir tiyatro eserini seyreder gibi seyrediyoruz. Sonunda ocak ayının başına gelince her zaman bizim başımıza gelen Türkiye’nin de başına geliyor. Hükümet işverenle anlaşıyor ve bir asgari ücret belirleniyor. O nedenle biz içeriğinin de modelin kendisinin de komisyonun da yapısının hep birlikte tartışıldığı yeni bir tartışmayı, yeni bir bu konuda çalışmaya ihtiyacımız var. Biz o zaman asgari ücret tespit konusunun yapısını daha çok katılımcı bütün kesimleri içine alan, uzlaşmaya dayalı bir anlayışı hakim kılmazsak asgari ücreti her yıl bir ay tartışırız, sonunda da dağ fare doğurur.
İŞÇİLERİ AİLELERİYLE DEĞERLENDİREN ASGARİ ÜCRETE İHTİYAÇ VAR
Biz Türkiye gibi aile mefhumunun güçlü olduğu, kadınların büyük bir bölümünün ne yazık ki çalışma hayatından kopuk olduğu bir dünyada aile mefhumunu güçlendirecek ve işçileri aileleriyle beraber değerlendiren bir asgari ücret içeriğine ihtiyacımız var. Evli, iki çocuklu bir işçinin ücretinin belirlenmesi, onların aile hükümlülüklerini yerine getirebileceği bir ücretin, bir düzenlemenin yapılmasını istiyoruz. Aksi halde işçiyi tek başına değerlendiren ve onun üzerinde oluşturulan rakamların, gerçek rakamlar olmadığının da ortaya koyulması gerekiyor. O nedenle biz asgari ücret tespit komisyonunun yapısıyla beraber asgari ücretin kimleri kapsadığı konusunda da mutlaka bir düzenlemeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Aile yükümlülüklerini içine alan bir asgari ücretin mutlaka çalışanları daha çok temsil edeceğini düşünüyoruz.
BÖYLE GİDERSE ÇALIŞANLARIN YÜZDE 70’İ ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞACAK
Eğer sistem böyle devam ederse ve genel ücretlerdeki yüksek enflasyona bağlı olarak gerilediğimiz reel olarak ve rakamsal olarak gerilediğimiz ücretler özel sektörde başta olmak üzere birkaç yıl sonra göreceksiniz çalışanların yüzde 70’i asgari ücretle çalışmak zorunda kalacak çünkü asgari ücret belirlenirken sadece asgari ücretle çalışanlar değil, asgari ücretin üzerinde çalışanların da ücretlerinin belli bir noktaya taşınması gerekiyor. Mesela toplu sözleşmelerimizde uzun yıllar öncesinde bizim topluluk iş sözleşmelerimize şöyle bir hüküm vardı. Toplum iş sözleşmesinin yürürlük süresi içerisinde asgari ücret yeniden belirlendiği zaman asgari ücretle yeni asgari ücret arasındaki fark toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikanın üyelerine ayrıca bir zam olarak uygulanıyordu. O zaman ne oluyordu asgari ücret arttığı zaman? Diğer ücretlerimiz de asgari ücret oranında artırmış oluyordu. Şimdi bunu yapamadığımız için ne oluyor? Asgari ücreti bir belli düzeyde artırsak bile özel sektördeki toplu sözleşmelerimizde aynı oranda zam yapamadığımız için bir süre sonra bakıyorsunuz asgari ücretin seviyesinde kalmışız. Bu aslında Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliğini olumsuz yönde etkileyen bir tabloyla karşı karşıyayız. Onun için sadece biz asgari ücreti değil bütün ücretleri belli bir düzeye taşıyacak bir modeli bizim gerçekleştirmemiz gerekiyor.”