MURAT ÖZTEKİN’İN HABERİ – Bir seneyi daha geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Dünyanın savaşlarla ve politik gerilimlerle sarsıldığı 2024 senesinde kültür sanat âlemi de hadiselerin tam merkezinde yer aldı. Başta Filistin olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde savaşlar devam ederken kültür sanatta geçen yıl açılan “cepheler” 2024 yılında genişledi.
Filistin’e destek veren sanatçıların sesleri geçmiş yıllara göre daha gür çıktı. Başta Cate Blanchett’in Cannes Film Festivali’nin kırmızı halısında yaptığı olmak üzere Filistin protestoları ses getirdi. ABD’deki MoMA, The Met ve Brooklyn müzeleri İsrail karşıtı gösterilerin merkezi oldu. Dünyanın farklı yerlerindeki yüzlerce sanatçı ateşkes çağrısı yaptı. Bazı protestolar etkili oldu; mesela gelen reaksiyonlar sonrası İsrailli sanatçılar, Venedik Bienali’nden çekildiklerini açıkladı.
Bu esnada Maisara Baroud gibi bazı Filistinli sanatçılar savaşın ortasında eser üretmeye devam ediyordu; kimileri Türkiye’nin de aralarında olduğu ülkelere dijital eser göndererek sergiler açtı.
SERGİLERDEN ESERLER, MÜZELERDEN İSİMLER KALDIRILDI
Buna rağmen edebiyat ve sanat dünyasında Filistin sansürleri de yaşanmaya devam etti. Sergilerden eserler, müzelerden isimler kaldırıldı, programlar iptal edildi. İstanbul Fransız Konsolosluğu’nda eserinin sergilenmesi engellenen Türk sanatçı M. Emin Türkmen, sanatçı Samia Halaby, ressam Danielle SeeWalker ve Hintli yazar Pankaj Mishra, kendilerine sansür uygulanan onlarca sanatçıdan sadece birkaçıydı.
Öte yandan Suriye’de Esad’ın devrilmesiyle birlikte ülkemizde bulanan göçmen sanatçılar için umut ışığı doğdu.
YILDIZ PARLADI, KARİYE BİLETLİ OLDU
2024 yılında kültür sanat dünyasında sevindirici şeyler de oldu. Bazı tarihî mekânlar yeniden ziyaretçi ağırlamaya başladı. Sultan Abdülhamid’le özdeşleşen Yıldız Sarayı, 19 Temmuz’da kapılarını ziyaretçilere açtı.
Kariye Camii de restorasyondan sonra mayıs ayında ziyarete açıldı. Ancak ikonalı kısmı “ziyaret” yeri yapılan mabet, yabancı turistlere ücretli oldu. Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının büyük kültür sanat mekânları olarak açılacağı duyuruldu.
Ancak maddi sebeple Necip Fazıl Kısakürek Müzesi’nin kapısına az kalsın kilit vuruluyordu. Müze son anda bir hayırseverin desteğiyle kapanmaktan kurtuldu.
İNTİHAL TARTIŞMASI DAMGA VURDU
Edebiyat dünyasına eserlerden ziyade münakaşalar damga vurdu. Mahkeme Elif Şafak’ın “Bit Palas” adlı eserinde Mine Kırıkkanat’tan intihal yaptığına hükmetti, yayıncılık camiasında tartışma başladı. Azra Kohen’in Filistinli çocuklara dair açıklaması da infial meydana getirdi. Yunus Emre’nin en eski “Divan”ının müzayedeye çıkarılması da tartışmaları beraberinde getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı eseri satın almak için rüçhan hakkı ile adım attı ama netice henüz belli olmadı.
SESSİZ SİNEMA!
2024, Türkiye’deki film festivalleri açısından nispeten sessiz bir sene oldu. Geçen yıl yaşanan tartışmalardan sonra iptal edilen Antalya Altın Portakal Film Festivali, daha sakin ve küçük çaplı şekilde gerçekleşti. Altın Koza da öyleydi…
“Megalopolis” ve “Joker 2” gibi çok beklenen filmler, hayal kırıklığı meydana getirdi ve istenen seyirciyi çekemedi. Yerli yapımcılar da temkinli davranınca salonlarda animasyon filmler hâkimiyet kurdu. Ülkemizdeki sinema seyircisi rakamları, yüzde 3’lük bir yükseliş gösterse de beklenen seviyeye gelemedi. 31,5 milyonluk gişe, neredeyse pandemi öncesinin yarısına tekabül ediyordu.
Oscar’da Türkiye’ye yine hayat hakkı tanınmadı! Ülkemizin Oscar adayı olarak Zeki Demirkubuz’un “Hayat”ı seçildi ama eser kısa listeye alınmadı.
Uluslararası yarışmalar ise bildiğimiz gibiydi. Oscar’da “çeşitlilik” adı altında getirilen ve LGBT dayatmasına dönüşen kurallar ilk defa uygulandı. Atom bombasının kâşifini anlatan “Oppenheimer” filmi tepkilere rağmen 7 Oscar kazandı. İsveç’in Malmö şehrinde önceki gece düzenlenen 2024 Eurovision Şarkı Yarışması’nı İsviçre’nin temsilcisi Nemo, “The Code” isimli LGBTİ+ vurguları olan şarkısıyla kazandı.
ARKEOLOJİNİN “HIZLI” SENESİ
Arkeoloji sahasında yine önemli keşifler ve Anadolu’ya dönüşler yaşandı. 2024 yılında 1149 eser ülkemize iade edildi. Türkiye’de devam eden arkeolojik kazılarda ise bu sene resmî olmamakla birlikte 12 bin civarında eserin keşfedildiği öğrenildi. Bazı arkeologlar “çok hızlı yapılıyor” diyerek kazılardaki duruma reaksiyon gösterirken Kültür ve Turizm Bakanı “Hızlı değil, yoğun kazıyoruz!” cevabını verdi.
Türkiye’de bazı ören yerlerinde gece müzeciliği uygulaması başladı. Efes, Hierapolis gibi yerlerde hayata geçirilen uygulama büyük rağbet gördü ama tarihî eserleri koruma tartışması da alevlendi.
EN MÜHİM KEŞİFLER
Şanlıurfa’daki Karahantepe’de keşfedilen taş üzerine kazınmış yaban eşeği figürü, Kütahya’daki Tavşanlı höyükte bulunan ve Anadolu’da daha evvel bilinmeyen ticaret rotalarının varlığını ortaya çıkaran 3750 yıllık fayans silindir mühür, Malazgirt Savaşı’nda kullanıldığı düşünülen 39 ok ucu, Serik’teki Aspendos antik şehrinde keşfedilen 2 bin yıllık Zeus ve Afrodit heykelleri ve Hatay’daki Aççana höyükte yürütülen kazılarda mobilya alışveriş listesine dair kayıtların olduğu 3 bin 500 yıllık Akadca çivi yazısıyla yazılı tablet bu senenin en önemli keşifleri arasında yer aldı.
Endonezya’da yapılan arkeolojik keşifle en eski duvar resminin tarihi beş bin sene önceye uzandı. Resmin 51 bin 200 senelik olduğu anlaşıldı. ABD’li araştırmacıların Suriye’de keşfettikleri yaklaşık 3 bin 900 senelik olduğu zannedilen ilk alfabenin tarihini -şimdilik- 500 sene daha önceye çekti.
ELEŞTİREL MUZ YENDİ!
Geçen sene su baskınının yaşadığı Contemporary Istanbul, yine tartışmalı geçti. Fuarın bilet fiyatlarının 1.250 TL olması çok konuşuldu.
İKSV’nin düzenlediği 18. İstanbul Bienali, çıkan küratör krizinden sonra ertelendi.
Catellan’ın çağdaş sanattaki hâli eleştirmek için yaptığı bantlanmış muz şeklinde eseri, satın alınarak PR malzemesine dönüştürüldü. Müzayedeye çıkan eserin bir iş adamı tarafından 6,2 milyon dolara alınması yılın en popüler hadiselerinden biri oldu. Tabii, muz afiyetle yendi!
Sanat piyasasındaki satışlarda geçen sene başlayan düşüş devam etti. Büyük müzayede evlerindeki düşüşün ise yüzde 40’lara yaklaştığı tahmin edildi. Bu sene müzayedelerde en yüksek fiyata satılan eser ise René Magritte’in “Işık İmparatorluğu” (121 milyon dolar) oldu.
KÜLTÜR SANATIN DÖKÜLEN YAPRAKLARI
Her sene olduğu gibi 2024’te de kültür sanat dünyasından birçok yaprak döküldü. “Yalnız Değilsiniz” isimli romanıyla tanınan, sinema ve tiyatroya da eserler üreten yazar Üstün İnanç, 12 Şubat’ta vefat etti. Televizyon dünyasının duayen ismi Kenan Işık, yazar Alev Alatlı, oyuncu Ahmet Uğurlu, yazar D. Mehmet Doğan, edebiyatçı Mario Levi, oyuncu Sevda Ferdağ, aktör Kayhan Yıldızoğlu, sinema sanatçısı Ayla Algan, tiyatrocu Genco Erkal ve yönetmen Şerif Gören bu sene hayatını kaybeden isimler arasında yer aldı.