ÖMER TEMÜR’ÜN HABERİ – Türkiye’nin ekonomisi zor bir dönemden geçse de sanayici gelecekten umutlu. Suriye’de savaşın sona ermesi, ABD’de Donald Trump’ın seçilmesiyle Rusya-Ukrayna arasında barış umutlarını artırırken, bu durumun en fazla Türkiye ekonomisini olumlu etkilemesi bekleniyor. Bölgedeki savaşların sona ermesi ile sektörün 2025’in ikinci yarısından itibaren hızla büyümeye başlayacağını belirten Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Zeki Sarıbekir, “Suriye’deki savaş bitti, Ukrayna-Rusya Savaşı da mutlaka bitecektir. Savaş sonrası Rusya ve Ukrayna’nın en büyük partneri Türkiye olacak. O ülkelerde ciddi bir inşaat faaliyeti başlayacak. İnşaat sektörü dediğimiz de boya başta olmak üzere ambalajdır. Ayrıca bu ülkelerde marketlerdeki gıda rafları da dolmaya başlayacak. Ben 2025 ve sonrası için çok ümitliyim. 2026’dan 2030 yılına kadar ekonomide ralli bekliyorum. Ekonomide tekrar boğa piyasasına döneceğimizi düşünüyorum. Bu da ambalaj sektörünü çok olumlu bir şekilde etkileyecektir. Şu an ambalaj sektörünün ihracatı 7 milyar dolar. 2030 yılına gelmeden bu rakamın 10 milyar dolara ulaşacağına inanıyorum. Sektörün toplam büyüklüğü de 20 milyar dolardan 30 milyar dolara yükselecektir” dedi.
ÇİN 10 BİN KM’DEN GELİYOR
Sarıbekir, ‘nearshoring’ kavramına da değinerek “Nearshoring üretimin veya tedarikin tüketim pazarlarına yakın yerlere konumlandırılması anlamına geliyor. Ambalaj sektörü olarak biz ihracatımızın yüzde 70’ini yanı başımız olan Avrupa’ya yapıyoruz. Dolayısıyla elimizde nearshoring kavramını en iyi uygulayacağımız Avrupa pazarı var. Çin, zengin Avrupa’ya ulaşmak için 10 bin km yol katederken biz Kapıkule’den 150 km mesafeden ulaşabiliyoruz. Bizim de birinci hedefimiz Avrupa’ya ihracatımızı artırmak. Bunun dışında savaş sonrası Rusya ve Ukrayna ayrı ayrı birer potansiyel olacaktır. Aşağıda da Orta Doğu’yu ihracat stratejilerimiz kapsamında çevre pazarlarımız olarak görüyoruz. Uzak pazarlar kapsamında Amerika’da önemli fırsatlar görüyoruz ama önce yakın coğrafyamızı besleyelim. Eldeki kuş, daldaki kuştan her zaman daha değerlidir” diye konuştu. Dünyada ortalama 200 dolar olan ambalaj tüketiminin Türkiye’de 320 dolar, Avrupa’da 450 dolar, ABD’de de 500 doları aştığını belirten Sarıbekir daha çok gidecek yolları olduğunu söyledi.
Sınırda karbon düzenlemesinde Türkiye’ye avantaj sunduğunu dile getiren Sarıbekir, ayrıca ham maddede ithalatında vergilerin düşürülmesi hâlinde Türkiye’nin daha fazla ihracat yapabileceğini ifade etti.
SURİYELİ EMLAKÇILAR GERİ DÖNÜŞE ÖNCÜLÜK EDECEK
Suriye’nin yeniden inşasında Türkiye’nin büyük rol oynayacağını söyleyen Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, TEDB olarak bu süreçte aktif rol alacaklarını belirtti. Akçam “Suriye’nin tüm bölgelerini kapsayacak şekilde seçilen, Türkçe bilen üniversite mezunu 5 bin Suriye vatandaşına TEDB tarafından oluşturulacak 20 kişilik akademisyen kadrosunca 30 saatlik emlak-finans-inşaat konularını kapsayan emlak danışmanlığı kursu verilecek. Kurs sonucu sınavda başarılı olan 5 bin Suriye vatandaşı TEDB onaylı emlak danışmanlığı sertifikası alacak” dedi. Eğitimini tamamlayan Suriyeli emlak danışmaları ülkelerine geri dönen vatandaşlarının konut ve dükkân bulmasına yardımcı olacak. Akçam, proje kapsamında yapılması planlanan diğer maddelere ilişkin şunları söyledi: Eş zamanlı olarak, TEDB 81 il temsilcileri aracılığıyla Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunan Suriye vatandaşlarının Suriye’de il-ilçe-belde-köy ikametgâhları tespit edilecek (Türkiye’deki ikamet adresleri Göç İdaresinden temin edilecek). Suriye’de barınmaya ve ticarete uygun olan konutlar ve ticarethaneler, Suriyeli emlakçılar tarafından TEDB genel merkezine raporlanacak. Gelen raporlara göre tadilata ihtiyaç duyulan konutların tadilatı, yeniden imarı gereken konutlarınsa yeniden imarı konusunda gerekli projelendirme yapılarak barınmaya uygun hâle getirilecek. Tadilat ve yeniden inşa sürecine konut sahibi Suriye vatandaşı dâhil edilerek mekânla duygusal bağı güçlendirilecek.
