YILMAZ BİLGEN’İN HABERİ – Suriye’de 54 yıllık Esad devrinin sona ermesinin ardından rejimin suç ortakları ortadan kayboldu. Yeni yönetim, eli kanlı zalimlerin bulunması için arama çalışmalarına devam ediyor.
Onlardan biri olan Orta Doğu’nun en azılı katillerinden terörist Mihraç Ural’ın, Lazkiye-El Basit’teki ana karargâhına girdik. “Mukaveme Suriy” ismi verilen terör kampı, çoğunluğu Türkiye’den gelen, Hatay’ı sözde özgürleştirip Suriye’ye katmak isteyen Nusayri teröristlerin eğitim gördüğü onlarca bloktan oluşuyor. Hâlen mayın ve benzeri tuzakların temizlendiği terör ininde aralarında PKK ve İran destekli Şii teröristlerin de olduğu 1.500 ila 2 bin hain kalıyordu.
Terör ve kanlı sabotaj planlarını hazırladığı karargâhından Güney Kıbrıs’a koridor açan Ural, burada uyuşturucu ve silah kaçakçılığı da yapıyordu.
Türkiye’ye yönelik birçok terör saldırısının da faili olan Mihraç Ural, terör kampüsünde adamlarının kalacağı bina ve silah depoları inşa ettirmiş. Baas artıkları, fırsat buldukları ilk anda yine kaos çıkarıp, PKK/YPG’ye işgal ettiği bölgelerde rahat nefes aldırmaya çalışacak.
Terör yuvasının etrafında operasyonlarını sürdüren muhalifler, hâlâ gizlenmeye çalışan Ural’ın teröristlerini gözaltına alıyor.
HANGİ DELİĞE GİRERSE GİRSİN BULACAĞIZ
Suriye’nin en güzel sahili olan El Basit’e 1980’lerin ortalarında yerleşen terörist Ural, 53 kişinin hayatını kaybettiği, 146 kişinin de yaralandığı Reyhanlı saldırısı ile birlikte Banyas, Halep, Haseke ve Türkmendağı’nda toplu katliamları planlayıp doğrudan katıldı. Eski DHKP-C’li terörist, 2016 yılında Kızıldağ savaşı sonrası “Osmanlı ile 600 yıllık hesabı gördük. Burası Alevi dağı oldu. Türkiye nerede, Erdoğan nerede?” tehdidini savurmuştu. Gazetemize konuşan Türkmen Abdülhamit Tümeni Komutanı Ömer Abdullah, o dönem birçok Türkmen’in bu katil eliyle işkence edilerek öldürüldüğünü söyledi. Türkmen komutan “Lazkiye ve çevresinde Mihraç’ı arama çalışmalarının devam ediyor. Hangi deliğe saklanırsa saklansın onu bulup işlediği vahşetin hesabını soracağız. Biz Osmanlı torunları olarak oradaydık ancak bu katil yoktu” dedi. El Basit’te konuştuğumuz Nusayri siviller ise Ural çetesinin bölgede huzursuzluk çıkardığını ama azılı teröristin çok korkak biri olduğunu ifade etti.
HATAY’I KOPARMA HAYALİ
Nusayri bir ailenin çocuğu olarak 1956 yılında Antakya’da doğan teröristbaşı Mihraç Ural’ın suç dosyası oldukça kabarık. Terör örgütü DHKP-C adına eylemler yapan Ural, Baas rejiminin hizmetkârıydı. Hatta Suriye vatandaşlığı belgesini Hafız Esad’ın kardeşi Cemil’in elinden almıştı. Lazkiye ve civarını mesken tutan bu cani, Hatay’ı koparıp Suriye’ye katma hayaliyle sayısız kanlı eyleme imza attı. Ural, terör örgütleri DHKP-C ve PKK ile sürekli temas ve iş birliği hâlindeydi.
UYUŞTURUCU BARONU
Ural’ın suç dosyasında Körfez ve Avrupa ülkelerine yapılan zehir ticareti de yer alıyor. Yıllık 500 milyon dolarlık uyuşturucu geliri olan terörist Ural, Suriye’de kaldığı süre büyük bir servet edindi. Lazkiye’de uyuşturucudan kazandığı paralarla onlarca site yaparak kiraya veren hain, Türkmendağı Türkmenlerinin de arazi, ev ve dükkanlarını yağmaladı. Sayısız cinayete doğrudan katılan Ural, Türkiye ajanlığı bahanesi ile birçok Türkmeni de kaçırarak “insan mezbahası” olarak bilinen Esad rejiminin işkence merkezi Sednaya Hapishanesine attırdı. Bölgede konuştuğumuz Türkmenler en az 300 sivilin bu katil eliyle rejim zindanlarına kapatıldığını ve hâlen hiçbir haber alınamadığını anlattı.