YILMAZ BİLGEN’İN HABERİ – ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinin ardından “Gazze’deki 1,8 milyon Filistinli başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelere gidecek. Gazze’yi devralacağız” açıklaması büyük yankı uyandırdı. Trump’ın kararını tarihî gaflet olarak nitelendiren Hamas yöneticilerinden Talel Nassar “Biz 1948’den bu yana zaten İngiltere, ABD gibi siyonist rejimi maşa olarak kullanan güçlerle savaşıyoruz. Trump’ın sözleri saha gerçekliği açısından hiçbir değer taşımıyor. Gazze’yi işgal her ne kadar Netanyahu işgal hükûmetine bir rüşvet olarak görülse de kıyamet savaşını tetikler. Biz bunları öngördük ve hazırlıklarımızı buna göre yaptık. Bu sürgün planını Gazze ile başlayıp Kudüs’te bitirecekler. Filistin topraklarında tek bir Filistinli bırakmama hedefiyle bu karanlık projeyi tatbik etmeye çalışacaklar. On binlerce insanı öldürerek büyük bir sürgün planlıyorlar. Ancak bu ateş sadece Batı Şeria, Gazze, Kudüs ve İsrail’i değil bütün Orta Doğu’yu yakar” dedi.
Trump-Netanyahu iş birliği ile yakılacak ateşin bütün İslam dünyasını saracağını öne süren Filistinli Nassar “Türkiye’nin liderliği ve Malezya, Pakistan, Suudi Arabistan, Suriye, Irak gibi ülkeler ve Mısır ve Ürdün halkı bu oyunu bozmada anahtar rolü oynayacak. Bugün susan her ülke ve millet çok uzak olmayan bir gelecekte aynı sancıyı kendi ülkesinde hissedecek. İslam ümmeti bugün birlik olmaz ise bütün İslam coğrafyasını paramparça edecekler. Alınan karar ve geliştirilen yöntemler Suriye devriminden bağımsız değil. Gelişmeler bütün bölgeyi derinden sarstı. Artık İsrail’e karşı güçlü bir cephenin oluşması ihtimali belirdi. Daha önceden Suriye’de Esad ailesine bağlı ordu yapısı vardı bozuldu. Şimdi Türkiye’nin büyük katkısıyla Suriye’yi, bölgeyi ve hatta ümmeti hesaba alan bir ordu yapılanması kuruluyor. İslam dünyasında Erdoğan’a olan güven bu sürecin en belirleyici faktörü. Hakan Fidan da bir diğer önemli unsur. Ümmet olarak bu badireden hep birlikte çıkacağız. Yaşanan hiçbir şey sürpriz değil çünkü Netanayhu’nun 7 Ekim’den dört ay önce gösterdiği tek parça-Filistinsiz haritayı uygulama safhasına geçtikleri çok açık. Gazze’de hepimiz canlı kalkan olup işgale geçit vermeyeceğiz. Hiç kimse Mısır veya Ürdün’e geçmeyecek” beyanında bulundu.
KALDIĞI YERDEN DEVAM EDİYOR
Siyaset bilimci Doç. Dr. Deniz Tansi “Trump ilk dönem Golan işgalini meşrulaştırdı ve BMGK kararlarını yok saydı. Kendi imzası olan karara muhalefet etti. Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti. Yeni dönemde kaldığı yerden devam etme eğiliminde. İlk iş olarak da Gazze ve yarım bırakılmış proje olarak gördüğü Batı Şeria’nın ilhakını hedefliyor. Ciddi anlamda el yükseltti. Burada dışa vurulmayan amaç Filistin toprakları dışında bir Filistin devleti kurdurmak. Seçilen bölge ise Doğu Şeria olarak görülen Ürdün toprakları. Trump’ın çözüm stratejisi bir yönüyle bölge ülkelerini ayartarak, yer yer tehdit ve yaptırımlarla hizaya getirmek. Başarı şansı düşük ancak deneyecekler. Topyekûn bir askerî operasyonla bu işgali başarma şansı yok gibi. Zamana yayarak halletmek istiyorlar. Gazze halkı iradesini çok güçlü bir biçimde ortaya koydu. Bu sebeple sonuç alamazlar. Diğer taraftan Sina’yı Mısır’dan koparmayı da deneyecekler. ABD’nin Gazze hamlesinde Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) faktörü ve Gazze’nin trafikteki yeri de unutulmamalı. Bu aynı zamanda Türkiye’yi de dışarda bırakma motivasyonunun bir parçası” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE TUZAĞI GÖRDÜ
Akademisyen-milletvekili Doç. Dr. Abdurrahman Babacan’ın yorumu ise “ABD’nin Gazze’yi doğrudan işgali intihar girişimi niteliği taşıyor” oldu. Böyle bir durumda farklı dinamiklerin devreye gireceği tespitinde bulunan Babacan “İlk aşamada Lübnan, Suriye, Ürdün derin etkilenir. Elbette tehdit zincirine Türkiye’de dâhil. Ankara oyunu gördü, biliyor ve tedbirlerini alıyor. Mısır, Suudi Arabistan Irak, Suriye ve İran gibi bölge ülkeleri ile kurulan köprüler var. Türkiye’nin öncülüğünde bir Kudüs Paktı kurulmaya çalışılıyor. Hedef, bütün İslam ülkelerinin de dâhil olacağı güçlü bir direnç hattı oluşturmak” ifadelerine yer verdi. Babacan ayrıca Trump’ın seçim öncesi verdiği barış mesajlarının bu denli savaş, işgal, ilhak açıklamaları ile değişiminin normal olmadığını vurguladı ve “Bu tutum bütün dünyayı etkiler” uyarısında bulundu.
TRUMP’A ÇAĞRI CİHAZI HEDİYE ETTİ
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump’a 17 Eylül 2024’te Hizbullah’a yönelik saldırılarla gündeme gelen çağrı cihazlarından hediye etti. Netanyahu’dan bir altın bir de normal çağrı cihazı hediye alan Trump “Büyük bir operasyondu” diye karşılık verdi.
TEPKİ YAĞDI
ABD Başkanı Trump’ın Gazze açıklamasına dünyadan tepki yağdı:
Çin: Filistin’i Filistinlilerin yönetmesinden yanayız.Rusya: Filistin meselesi ancak iki devletli bir temelde çözülebilir.Almanya: Batı Şeria ve Doğu Kudüs gibi Gazze de Filistinlilere ait.Fransa: Gazze’nin geleceği üçüncü bir devletin kontrolünde olmamalı.Slovenya: Trump’ın açıklamaları Filistin tarihine dair derin bir cehaleti yansıtıyor.Polonya: Filistinliler olmadan Filistin hakkında karar verilemez.BM: Bu etnik temizlik anlamına geliyor.Suudi Arabistan: Filistin Devleti’nin kurulma şartından vazgeçmedik.