Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. CHP’li belediyelerin borçlarını ödememesine dikkat çeken Erdoğan, SGK borçlarında zirvenin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde olduğunu söyledi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından derlenenler;
Şam’ın yiğit evlatlarını, zulme boyun eğmeyen vakur evlatlarını şahsım, ülkem ve milletim adına selamlıyorum. Zaferleri hayırlı ve mübarek olsun.
BALIKESİR’DEKİ PATLAMA İÇİN BAŞSAĞLIĞI MESAJI
Balıkesir’de dün meydana gelen patlamada hayatlarını kaybeden 11 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Patlamanın hemen ardından Savunma, İçişleri ve Çalışma Bakanlarımızı Karesi ilçemize gönderdik. Gerek kurumlarımız gerek Cumhuriyet Başsavcılığımız çalışmalarına başlamıştı.
AZERBAYCAN VE KAZAKİSTAN’A UÇAK DÜŞMESİNDEN DOLAYI TAZİYE
Bu sabah da Azerbaycan Havayolları’na ait bir yolcu uçağın Kazakistan’da düştüğünü öğrendik. Her iki kardeş ülkeye başsağlığı diliyorum.
“BÜTÇE MARATONUMUZ TAMAMLANDI”
17 Ekim’de başlayan bütçe maratonumuz cumartesi günü tamamlandı. Türkiye Yüzyılı’nın ikinci bütçesi olan bütçenin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Cumhur İttifakı’nda beraber olduğumuz Sayın Devlet Bahçeli nezdinde MHP grubuna da teşekkür ediyorum.
CHP’YE “SGK BORÇLARINI ÖDEYECEKSİNİZ” ÇIKIŞI
Kabine Toplantımızı mütaakıben gerçekleştirilen basın toplantısında kamuoyumuzun dikkatini gerçekleştirmiştik. Yaşanan her hadise CHP’nin başını çektiği muhalefetin ülkeye dair hiçbir şey yapmadılar. Amaçları, muhalefet konforunda şahsi iktidarlarını korumak. Şişirilmiş faturalar üzerinden zenginleşme derdinler.
Kule deyince akıllarına para kuleleri geliyor. SGK’ya en borçlu 10 belediyesinin 7’sinin CHP’li olması ile bunların en tepesinde 10 milyar ile İzmir’in bulunması tesadüf değildi. Bunların belediyeleri arpalık olarak gördüklerini söylüyorduk. Sayın Özel son açıklamalarıyla bunları da ikrar etmiş oldu. SGK’ya olan borçlarınızı tıpış tıpış ödeyeceksiniz. Kusura bakmayın, emeklinin, memurun, çiftçinin, yetimin, engellinin hakkını size konserlerde, şarap turlarında yerdirtmeyiz.
ERDOĞAN’DAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI: 22 BİN 104 TL HAYIRLI OLSUN
Borçlarını ödemeye geline güvercine gelince, iş asgari ücretler maaşlara atıp tutmaya gelince şahin kesiliyorlar. Nerede tutsanız elinizde kalan adeta viraneye dönmüş bir muhalefetle karşı karşıyayız.
Asgari ücret çalışmaları dün tamamlandı. 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Bu rakam 2024 yılına göre net yüzde 30 artışa tekabül ediyor. Devletimizin asgari ücretli başına işverene verdiği destek ise 700 liradan 1000 liraya çıktı. 2002’de 184 lira yani döviz bazında 126 dolar olan asgari ücret son artışla birlikte 628 dolara çıkmış oldu. Yeni asgari ücretin çalışanlara ve işverenlere hayırlı olmasını diliyorum.
CHP duyduğum kadarıyla bugün Meclis’e gelmeyecekmiş. Yolları açık olsun. Biz 22 yıldır ne yaptıysak onlara rağmen yaptık.
“BU TOPRAKLARIN MİSAFİRİ DEĞİL EV SAHİBİYİZ”
Kürsüde başka, meydanda başka, yurt içinde, başka yurt dışında başka konuşanlardan asla olmadık. Bir miladi yılı tamamlayıp diğerine girmek üzerine olduğumuz şu günlerde yine sizlerle ve milletimizle dertleşmek bir kez daha gönül diliyle konuşmak istiyorum. Türkiye tarihi bir dönemden geçiyor diyeceğim ama bizim bin yıldır bu coğrafyada tarihi olmayan günümüz yoktur. Bin yıl önce başlayan Malazgirt Zaferi Anadolu yurt kılmamızın başlangıcıdır. Biz bu toprakların misafiri değil ev sahibiyiz. Kimi zaman başka yerlere gitmişlik olsa da dönüp dolayıp toprağımıza dönmüşüz. Önümüzdeki yıl Malazgirt Zaferi’nin 954. yılına, Osmanlı’nın kuruluşunum 726. yılına İstanbul’un fethinin 502. yılına, çok partili siyasi hayatına geçişin 75. yılına, AK Parti’nin iktidara gelişinin 23. yılına, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin 7. yılına ulaşacağız.
Milletimiz bu zorlu mücadelede bizi hiç yalnız bırakmadı. Gün oldu bizi ikaz etti, gün oldu bize sandıkta net mesajlar verdi ama haklı mücadelemizde desteğini bizden hiç eksik etmedi. Böyle bir milletin hizmetkarı olmaktan şeref duyuyorum. Şanla şerefle de bu yolda devam ediyorum.
Partimizi tekrar yüzde 50 bandına getirecek çalışmalar içindeyiz. Yeni dönemin miladı olacak olan 8. Olağan Kongre için il kongreleri oldu. Coşkuyu gördükçe yüce Allah’a böyle yol arkadaşları bahşettiği için hamd ediyorum.
Terörsüz Türkiye hedefimizi önümüzdeki gerçekleştireceğiz. Kürtlerle olan ezeli ve ebedi kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenleri aradan çekip alacağız. Her ne kadar bu yoldaşlığı ve ülkemiz için hayırlı sonuçları hazmetmekte zorlanıyor olsa da Cumhur İttifakı istikameti belirleyecektir. Unutmayın tarih hayal kuranların ve hayalleri uğrunda ter dökenlerin mülküdür. Cumhur İttifakı’nın hayali içinde bulunduğumuz asrı Türk milletinin asrı yapmaktır.
MUHALEFETE ESAD ÖZENTİLİĞİ SUÇLAMASI
Esad ve rejimi ülkemizin çağırılarını reddetti. Kanı durdurma, çatışmaları bitirme imkanı varken Esad zulmü sürdürdü. Suriye büyük bir kaosa ve istikrarsızlığa sürüklendi. Köyler, şehirler, tarihi eserler bombalandı. 1 milyon kardeşimiz ya rejim ile katliamcıları ya da PKK ve DEAŞ’ın saldırılarında şehit oldu. 12 milyondan fazla Suriyeli evini, vatanını terk etmek zorunda kaldı. Yerlerinden edilenlerin 3,6 milyonu ülkemize sığındı. Avrupa’ya ve diğer ülkelere göç edenler de oldu. Botları batırılanlar oldu, denizin ortasına ölüme terk edilenler, sınır kapılarında eziyet edilenler oldu.
Aylan bebeğin hafıza ve kazınan o fotoğrafını nasıl unutabiliriz? Yüzü kan içindeki Ümran bebeğin korku dolu bakışlarını nasıl unutabiliriz? Okullarda can veren çocukları nasıl unutabiliriz? Kimyasal silahlarla öldürülen çocukları, kadınları nasıl unuturuz? Eşlerinin önünde iffeti çiğnenen Suriyeli kadınları nasıl unutabiliriz? Sednaya Hapishanesi’ndeki vahşetleri, toplu mezarları nasıl unutabiliriz. DEAŞ’la mücadele bahanesiyle bölücü örgütün binlerce tır dolusu silahla desteklenmesini nasıl unutabiliriz? Ülkemizdeki Baas özentisini muhalefetin yaşadığı vicdan ve akıl tutulmasını nasıl unutabiliriz. 14 – 28 Mayıs seçimleri döneminde karşımızdaki adayın Suriyeli muhacirlere karşı ırkçı tutumlarını nasıl unutabiliriz? Bize sığınanları hiçbir zaman yüz üstü bırakmadık, bırakmayacağız.
1332 yıl önce Kerbala’da yaşanan neyse bugün Suriye’de yaşanan da odur. Mazlum değişik olabilir, zalim değişik olabilir ama yaşananlar yeni birer Kerbela’dır.