Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki gelişmeler hakkında açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan yaptığı açıklamada, “61 yıllık zulüm Şam’ın düşüşüyle son bulmuştur” dedi.
Erdoğan, “İnşallah DEAŞ ve PKK gibi diğer örgütlerin de en kısa sürede başı kesilecektir” şeklinde konuştu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından derlenenler;
Kardeş Suriye halkının ülkelerine dönüşlerinin kışkırtılmasına sessiz kalınmayacaktır.
Hem Suriye’de yaşananlardan hem Filistin’de devam eden trajediden çıkardığımız dersler bize bu şekilde hareket etmemiz gerektiğini söylüyor. Herkes için güvenlik, barış ve refah istiyoruz. Kendi güvenliğimizi huzurumuzu siyasi ve ekonmik istikrarımızı garanti altına almanın yolu bu iklimi bölgemizin tamamına yaymaktan geçiyor. Kardeş Suriye halkını gerçekleştirdikleri muhteşem devrim için tebrik ediyorum. Ülkemizdeki Suriyeli muhacirlerden evlerine dönmek isteyenlerin, burada olduğu gibi gittikleri yerlerde de yanlarında olacağız.
CHP’YE SURİYELİLERİN DÖNÜŞÜ KONUSUNDA SERT TEPKİ
CHP’nin sebebini çok iyi bildiğimiz kışkırtmalarına eyvallah etmeyeceğiz. En son 14-28 Mayıs seçimlerinde nefret söylemlerini körükleyen CHP’nin rejimin yıkılmasının getirdiği hırçınlıkla ırkçı nefrete odun taşıma gayretlerinin farkındayız. Kimse kusura bakmasın, Türkiye’nin ve yüce gönüllü Türk milletinin eşsiz misafirperverliğine 3-5 faşistin gölge düşürmesine göz yummayız.
KONGRE SÜREÇLERİ HAKKINDA DEĞERLENDİRME
Suriye’nin yeniden ayağa kalkması sürecine her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz. Filistinli kardeşlerimizin de güvenlik ve huzura kavuşmalarını diliyoruz.
AK Parti olarak biz de kendi içimizde önemli bir süreç yaşıyoruz. İlçe kongrelerimizi önemli ölçüde tamamladık. İl kongrelerine de başladık. Büyükşehirlerdeki il kongrelerine katılmayı planlıyorum. Türk siyasi tarihinde AK Parti kadar uzun süre iktidarda kalan başka bir parti oktur. Bu uzun iktidar dönemi bize mesuliyetler yüklüyor.
Son mahalli seçimlerde kazanamadığımız belediyelere bakıldığında tespitlerin çok da temelsiz olmadığı anlaşılıyor. Bizi Türkiye sosyolojisine uygun olmayan bir tabloyla karşı karşıya bırakmıştır. Milletimiz bunca mücadelenin emeğin ardından bize sandıkta teveccühünü göstermemişse sebebini kendimizde arayacağız. Demek ki bir yerde yanlış, eksik yaptık. Milletimizin bizden beklediği yakınlığı onlara gösteremedik. Demek ki vatandaşlarımızın hissiyatını doğru bir şekilde okuyamadık.
Kendi kendimizi kandırmayacağız .Zayıf noktalarımızı tespit edip, çözüm yoluna giderek milletimizin gönlündeki yeri tahkime gideceğiz. Siyaset önce gönülleri fethetme işidir.
Detaylar gelecek…
