Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’da düzenlenen “Gençlerle Buluşma” programında önemli açıklamalarda bulundu. Erzurumlu merhum sanatçı İbrahim Erkal’ın “Sen Aldırma” şarkısıyla başlayan programda konuşan Erdoğan, Erkal için gençlerle beraber Fatiha suresini okudu. Gençlere hitap eden ve onlardan gelen sorulara yanıt veren Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar ise şu şekilde:
“KANUNİ’Yİ, YAVUZ’U TAKİP EDEN BİR NESİL GÖRÜYORUM”
“Rahmetli Necip Fazıl, ‘Gençlik yaş işi değil, ruh işidir’ diyor. Fatih Sultan Mehmet, 21 yaşında İstanbul’u fethederken hangi inanç ve azme sahipse, hükümdarlığının 46. yılında, 73 yaşında çıktığı seferde hayata gözlerini yuman Kanuni de aynı hissiyat ile hareket ediyordu. Ben de burada Fatih’in yolundan giden bir gençlik, Kanuni’yi, Yavuz’u takip eden bir nesil görüyorum.
“GENÇLERİMİZ TEKNOFEST RUHUNA HAYAT VERİYOR”
Gençlerimizi arka bahçemiz değil, asli yol ve mesai arkadaşlarımız olarak gördük. Sizler de bizi mahcup etmediniz. Gayretinizle, azminizle, becerinizle hep yüzümüzü ağarttınız. Daha düne kadar gençlerimizin en büyük hayali okulunu bitirdikten sonra KPSS sınavında iyi bir puan alarak memuriyete girmekti. Şimdi aynı gençlerimiz ülkemiz sınırlarını aşıp dünyayı kucaklayan bir vizyon ile TEKNOFEST ruhuna hayat veriyor.
“TERÖRE BULAŞMAYAN BÜTÜN GENÇLERE KAPIMIZ AÇIK”
Gençler siz bakmayın birilerinin ülkesini beğenmeyip yurt dışı güzellemesi yaptığına. ‘Ben varım’ diyeceksiniz. Sosyal medyada art niyetli olarak dolaşıma sokulan ‘Türkiye bir doktor, mühendis, sanatçı kaybetti, falanca ülke şunu kazandı’ görüntülerinin devamı hiç de öyle söylendiği gibi olmuyor. Bu ülkenin, devletin kendilerine sağladığı imkanlarla eğitim hayatlarını tamamlayıp, iş tecrübesi edinip sonra yurt dışına gidenlerin çoğu hayal kırıklığıyla geri dönmenin ne yazık ki yollarını arıyor. Oralarda kalanların bir bölümünün de geri dönmeyi kendilerine yediremedikleri için yaşadıkları sıkıntılara özellikle göğüs gerdiklerini biliyoruz. Her ne şekilde olursa olsun teröre bulaşmamış, bu şartla bu ülkenin kapıları da milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır. Bizim keyfi yere feda edecek tek bir insanımız, tek bir gencimiz yoktur. Hepinize her birinizin hayaline, birikimine, becerisine bizim ihtiyacımız var. Unutmayınız, ‘yalan, bire kırk veren zehirli bir tohum gibidir.’ Halbuki biz, bire yüz veren bilginin, bilimin, hakikatin peşindeyiz.
SOMALİ-ETİYOPYA KRİZİ NASIL ÇÖZÜLDÜ?
Gerçekten uzun yıllardır bu Somali ve Etiyopya arasındaki sıkıntı devam ediyordu. Etiyopya, Somali’nin 2 katı büyüklüğünde, devasa bir yer ama denize kapalı. Etiyopya’dan denize çıkamıyorsunuz. Bu kadar büyük, devasa bir araziye sahip olan bir yerin hakikaten denize kapalı olması, onları ciddi manada rahatsız ediyor. Bu konuda da bugüne kadar birçok ülke devreye girmiş ama bu işi çözememişler. Etiyopya Başbakanı’nın benimle olan özel muhabbeti sebebiyle kendisiyle bunları konuştuk, görüştük. Somali’yi biz, en kritik döneminde sahiplenen bir ülke olduk ve terör örgütlerinin Somali’ye yüklendiği dönemde biz tabii Somali’yi de sahiplendik. Orada yatırımlarımız oldu. O yatırımlarla beraber, Somali’de terör örgütlerine karşı da adımlar attık. Şimdi de Etiyopya’nın bu yeni ayağa kalkışında dedik ki ‘Biz size her türlü desteği vereceğiz.’ Ekonomide, savunmada elimizden gelen desteği kendilerine verdik. O akşamki buluşmamızda, kendileriyle yaptığımız görüşmelerde, sağ olsunlar bizi kırmadılar ve bir Başbakan, iki Cumhurbaşkanı olarak bir araya geldik ve bu konuda dedik ki ‘Bizi kırmayacaksınız.’ 7 saat süren bir görüşmeden sonra sağ olsunlar parafları attık, işi bitirdik. Ondan sonra da bizim basın toplantısı salonumuza geçip, oradan dünyaya bunu açıkladık. Kendilerine şunu da söyledim, ‘İnşallah, önümüzdeki yılın ilk iki ayında Etiyopya’yı ve Somali’yi ziyaret edeceğim ve bu attığımız adımı dünyaya duyuracağız.’ Kararımızı bu şekilde açıkladık. Sağ olsun onlar da bu attığımız adımı kendi ülkelerine taşıdılar, taşıyorlar. Güzel bir geleceği Afrika’ya bu şekilde duyurmuş olduk, tüm dünyaya duyurmuş olduk. Tüm dünya da bu attığımız adımın, aldığımız neticenin iftiharını bizlerle paylaştı. Samimi olunca, niyet halis olunca her şey oluyor.”
“ÇAYI MI DAHA ÇOK SEVİYORSUNUZ YOKSA KAHVEYİ Mİ?”
Programda, gençlerin Erdoğan’la ilgili düşüncelerini ifade ettiği sokak röportajlarının yer aldığı video klip izletildi. Video klipte, Erdoğan’ın Erzurum’a gelmesinden dolayı gurur duyduklarını ve heyecanlı olduklarını belirten gençler, Erdoğan’ı cağ kebabı ve kadayıf dolması yemeye davet etti. Soru üzerine gençler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çayı kahveden daha çok sevdiğini düşündüklerini söyledi. Cumhurbaşkanını tek bir kelime ile ifade etmesi istenen gençler, “Reis”, “Dünya Lideri” gibi nitelemelerde bulundu. Erdoğan, “Çayı mı daha çok seviyorsunuz yoksa kahveyi mi?” sorusuna, “Bir Rizeli olarak ‘Çayı sevmiyorum’ dersem olur mu? Hele hele kıtlamayla içilen çay, o da ayrı bir zevk. Onun yeri de burası” yanıtını verdi.