HABER MERKEZİ—Ankara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali’nin katılımıyla düzenlenen tarihî bir zirveye ev sahipliği yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi zirvenin ardından yaptığı açıklamada, “Kırgınlıkları ve yanlış anlamaları aşarak Somali ve Etiyopya arasında barışa dayalı yeni bir başlangıç sağladık. Bu tarihi uzlaşıya katkılarından dolayı değerli kardeşlerimi tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
”SADECE KOMŞU ÜLKELER DEĞİLİZ, AYNI ZAMANDA KARDEŞİZ”
Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, ülkesi ile Etiyopya arasındaki anlaşmazlığın çözülmesi konusunda sunduğu gayretler için Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ederek, “Bir açıdan bu bir son çünkü bizim anlaşmazlıklarımıza bir son getiriyor” dedi.
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed de “Biz sadece komşu ülkeler değiliz, aynı zamanda kardeşiz. Bizim kan bağımız var, bizim kaderimiz kan bağıyla bağlı. Etiyopya ve Somali ortak tarihe, dile ve kültüre sahip ama aynı zamanda kan fedakarlığıyla da kardeşiz.” dedi.
Görüşmelerin ardından üç liderin ortak basın toplantısında “Ankara Bildirisi” kamuoyuna duyuruldu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan “Etiyopya-Somali Ankara Bildirisi”nde, iki ülkenin toprak bütünlüğüne, uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler Şartı’na ve Afrika Birliği Kurucu Antlaşması’nda yer alan ilkelere olan saygı ve bağlılıkları teyit edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti’nin, Somali Federal Cumhuriyeti’nin egemen yetkisi altında, denize ve denizden güvenilir, emniyetli ve sürdürülebilir erişimden yararlanmasına imkantanıyacak sözleşme, kiralama ve benzeri yöntemler de dahil olmak üzere ikili anlaşmalar yoluyla karşılıklı olarak avantajlı ticari düzenlemeleri sonuçlandırmak için yakın bir şekilde birlikte çalışma konusunda mutabık kalmışlardır. Taraflar, bu amaçlar doğrultusunda ve Türkiye’nin kolaylaştırıcılığında en geç Şubat 2025 sonuna kadar iyi niyetle teknik müzakerelere başlamaya ve dört ay içinde sonuçlandırıp imzalamaya karar vermişlerdir.”
ANKARA BİLDİRİSİ’NDE NELER VAR?
Ankara Bildirisi’nde, Somali’nin toprak bütünlüğü, birliği ve egemenliğinin uluslararası hukuka uygun şekilde tanındığı vurgulandı. Öte yandan, Etiyopya’nın ticari deniz erişiminin Somali’nin egemenliği çerçevesinde garanti altına alınması dikkat çeken maddeler arasında yer aldı.
Anlaşmaya göre, Türkiye’nin kolaylaştırıcılığında Somali ve Etiyopya heyetleri en geç Şubat 2025’e kadar müzakerelere başlayacak ve bu süreç dört ay içinde tamamlanacak. Tarafların anlaşmazlıkları Türkiye’nin desteğiyle diyalog yoluyla çözme taahhüdü de bildiride yer aldı.
Ankara Bildirisi, iki ülke arasındaki yıllardır süren gerilimleri azaltmayı hedefleyen önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Temmuz 2024’te başlattığı Ankara Süreci, iki ülkenin hassasiyetlerini dikkate alan müzakerelerle ilerledi ve karşılıklı güvenin inşasına zemin hazırladı. Resmî kaynaklar, bu bildiriyi “Türkiye’nin bölgedeki etkinliğinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyulan güvenin bir göstergesi” olarak nitelendirdi.
SOMALİ KÜLTÜR BAKANI’NDAN TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR
Somali Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdirahman Yusuf Al-Adalah, Türkiye’nin yoğun çabaları sayesinde ülkesindeki büyük bir tehdidin bertaraf edildiğini açıkladı.
Bakan Yardımcısı, yaptığı basın açıklamasında, “Diplomasi yolunu tercih ettik. İlk başta bizim için zorlu bir süreçti, ancak her şey yolunda sonuçlandı. Hepimiz kazanacağız.” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN’IN DİPLOMATİK ZAFERİNİ DÜNYA’DA YANKI UYANDIRDI
Dünya basını Türkiye’nin hem Afrika Boynuzu’ndaki çatışmayı engelleyen hem de iki komşu ülke arasındaki diplomatik ilişkileri onaran bu tarihi başarısı, uluslararası medyanın dikkatini çekti.
DİKKAT ÇEKEN MANŞETLER:
Fransa merkezli France24, haberinde “Türkiye, Etiyopya ve Somali’nin husumeti sona erdirmek için uzlaşmaya vardığını açıkladı” ifadesini kullandı. Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tarihi anlaşmanın mimarı olduğu vurgulandı.
İngiliz haber ajansı Reuters ise “Erdoğan, Somaliland anlaşmazlığı nedeniyle Somali ve Etiyopya liderleriyle ayrı ayrı görüştü” başlıklı haberinde Türkiye’nin iki ülke arasındaki barışı tesis etmek için gösterdiği çabalara geniş yer verdi.
Katar merkezli El Cezire, “Türk lider, Somali ve Etiyopya’nın gerginliği sona erdirmek için uzlaşmaya vardığını duyurdu” manşetiyle Türkiye’nin barışçıl girişimlerini öne çıkardı.
ABD merkezli AP, “Etiyopya ve Somali, anlaşmazlık yaşanan bölge konusunda teknik görüşmeler yapmayı kabul etti” başlıklı haberinde Türkiye’nin arabuluculuk rolüne dikkat çekti.
ABD merkezli Bloomberg, “Etiyopya ve Somali, Türkiye’nin Aracılık Ettiği Uzlaşmayla Anlaşmazlığı Çözmeyi Kabul Etti” ifadelerini kullanarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu süreçteki liderliğine değindi.
Bloomberg ayrıca “Türkiye kilit bir aktör” ve “Erdoğan’ın diplomatik zaferi” manşetleriyle Türkiye’nin barışa olan katkısını övdü.
Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleştirilen Tahıl Koridoru Anlaşması’nın etkileri hâlâ konuşulurken, Türkiye’nin Afrika ve Avrupa’daki arabuluculuk girişimlerinin, ülkeler arası gerginliklerin çözümüne yönelik örnek bir model olduğu vurgulandı.
TÜRKİYE-AFRİKA İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR DÖNEM: KAZAN-KAZAN STRATEJİSİ
Türkiye, Afrika ile ilişkilerini her geçen gün daha güçlü bir zemine oturtarak, ortaklık ve iş birliğine dayalı yeni bir dönem başlattı. Ekonomiden savunma sanayiine, insani yardımdan eğitime kadar geniş bir yelpazeye yayılan bu ilişkiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde farklı bir boyut kazanıyor.
AFRİKA’DA YÜKSELEN TÜRK VARLIĞI
Türkiye’nin Afrika politikası, sömürgecilik geçmişi olmayan bir ülke olarak kıtada özel bir yere sahip. Özellikle 2005 yılından itibaren “Afrika yılı” ilan edilmesiyle başlayan süreç, bugün somut iş birlikleriyle ilerliyor. Afrika’da 44 büyükelçiliği bulunan Türkiye, Türk Hava Yolları aracılığıyla 60’tan fazla noktaya uçuş düzenliyor. İki taraf arasındaki ticaret hacmi ise 5,4 milyar dolardan 40 milyar doların üzerine çıkarak önemli bir başarıya imza attı.
EĞİTİM VE İNSANİ YARDIMDA GÜÇLÜ ADIMLAR
Maarif Vakfı aracılığıyla 25 Afrika ülkesinde faaliyet gösteren Türk okulları, yaklaşık 20 bin öğrenciye eğitim sunuyor. Bunun yanı sıra, son 10 yılda Türkiye’de eğitim almak üzere 20 bin Afrikalı öğrenciye burs verildi. Eğitimden sağlığa, gıdadan altyapıya kadar birçok alanda Türk bayrağını taşıyan insani yardımlar, kıtada Türkiye’nin güçlü bir “yumuşak güç” olarak algılanmasını sağladı.
ASKERİ VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİ
Türkiye’nin Afrika’daki ekonomik faaliyetleri, inşaat sektörü başta olmak üzere geniş bir yelpazede ilerliyor. Türk firmaları, kıtadaki uluslararası inşaat projelerinin yüzde 20’sinden fazlasını üstledi. Nijerya, Senegal ve Togo gibi ülkelerle yapılan askerî iş birliği anlaşmaları ise terörle mücadele ve güvenlik konularında karşılıklı fayda sağlıyor. Türk yapımı İHA ve zırhlı araçlar, Afrika’daki birçok ülkenin güvenlik sisteminde kilit rol oynuyor.
AFRİKA’DA TÜRK SAVUNMA SANAYİİ’NİN YÜKSELİŞİ
Türk SİHA’ları, terör ve korsanlık gibi tehditlerle mücadelede kıtanın en önemli güvenlik araçlarından biri haline geldi. Savunma Sanayii Başkanlığı, bugüne kadar 30 Afrika ülkesiyle savunma sanayii anlaşmaları imzaladığını duyurmuştu. Son olarak Sierra Leone ile yapılan anlaşma, terörle mücadele ve korsanlık gibi bölgesel tehditlerle başa çıkmak için iş birliği sağlamayı amaçlıyor.
TÜRKİYE’NİN STRATEJİK ROLÜ NE OLACAK?
Özellikle Somali’deki yatırımlar ve güvenlik iş birliği, Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini artırdı. Somali ile yapılan kıta sahanlığı anlaşması ve bölgeye deniz üssü kurulma ihtimali, Türkiye’nin denizcilik stratejilerinde yeni bir sayfa açabilir.
DÜNYA TÜRKİYE’NİN AFRİKA POLİTİKALARINI ÖRNEK ALIYOR
Avrupa Birliği Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan raporlar, Türkiye’nin Afrika’daki stratejisinin AB için örnek teşkil ettiğini vurguluyor. Raporda, Türkiye’nin diplomatik, ekonomik ve askerî alanlardaki çok yönlü politikalarının, stratejik özerklik sağlama ve ortaklıkları çeşitlendirme hedeflerini başarıyla desteklediği ifade edilmişti.
AFRİKA’DA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI VAR MI?
Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerindeki en büyük avantajı, kıta ülkelerine sömürgecilikten bağımsız bir “egemenliğe saygı” ilkesiyle yaklaşması. Bu, Türkiye’yi Çin ve Rusya gibi rakip ülkelerden ayıran en önemli faktörlerden biri.
Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Genel Sekreteri Wamkele Mene de Türkiye’nin bu yaklaşımını avantaj olarak değerlendirerek, “Türkiye, Afrika’ya hiçbir sömürge bagajı olmadan geliyor” dedi.