Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, vakıf eserleri ihya çalışmaları kapsamında, restorasyonu tamamlanan ecdat yadigarı vakıf eseri camilerin açılışının yapılacağı aktarıldı.
Açıklamada, “Restorasyonu tamamlanan ecdat yadigarı vakıf eserlerinden, 6 Şubat Depremleri’nde hasar gören Hatay Kanuni Sultan Süleyman Camii, muhtelif restorasyonları gerçekleştirilen Edirne Keşan Hersekzade Ahmet Paşa Camii ve Bilecik Pazaryeri Kara Mustafa Paşa Camii 2 Ocak Perşembe günü Regaip Kandili’nde akşam ve yatsı namazlarınamüteakip açılacak.” bilgisi paylaşıldı.
Foto: İHA
KARA MUSTAFA PAŞA CAMİİ
Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde bulunan Kara Mustafa Camii, 17. yüzyılda İran seferine çıkan Sultan 4. Murad’ın sadrazamı Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırıldı.
Kemankeş Kara Mustafa Paşa ordusu ile Pazaryeri’ne uğrayıp burada konaklamış daha sonra da ilçeye kendi adını taşıyan bir külliye ile bu camiyi yaptırmıştır.
Sultan 4. Murad saltanatının son yıllarında ve Sultan İbrahim’in ilk yıllarında (1638 – 1644) beş yıl bir ay sekiz gün sadrazamlık yapan Mustafa Paşa, Osmanlı Devleti’nin en başarılı devlet adamları arasındadır.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN CAMİİ
Hatay’ın Belen ilçesindeki Kanuni Sultan Süleyman Camii, “Muhteşem Süleyman” olarak bilinen Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırıldı.
Az sayıdaki tek minareli Selatin camiilerden biridir. Kitabesinde şunları yazılıdır:
“Bu mübarek caminin yapılmasını en büyük sultan ve haşmetli hakan insanların ve padişahların padişahı Sultan Selim Han oğlu Süleyman –Allah hükümdarlığını daim etsin– emretti“
KEŞAN HERSEKZADE AHMET PAŞA CAMİİ
Edirne’nin Keşan ilçesindeki camii 16. asırda (1511’de) Vezîriâzam Hersekzâde Ahmet Paşa tarafından yaptırıldı.
1459’da Herseg-Novi’de (Kastel Nuovo) doğan Ahmet Paşa’nın asıl adı Stjepan’dı. Güneydoğu Bosna hâkimi “herzeg” (dük) unvanıyla anılan Stjepan Vukčić-Kosača’nın küçük oğluydu.
Fâtih Sultan Mehmed Bosna’yı aldıktan (1463) sonra hâkiminin unvanı dolayısıyla Hercegovina (Hersek) diye adlandırılan Güneydoğu Bosna’ya kuvvet gönderdi. Dük Stjepan Osmanlılar’a itaat etti ve bu arada oğlu Stjepan da rehin olarak Osmanlı sarayına götürüldü. Baba Stjepan’ın 1466’da ölümüyle oğulları Vladislav ile Vlatko arasında taht kavgası başladı.
Bundan faydalanılarak Hersek tamamıyla Osmanlı topraklarına katıldı. Stjepan da müslüman olarak Ahmed adını aldı. Sarayda yetişerek paşalığa kadar yükseldi.
Babasının unvanı dolayısıyla ailesi Hercegović olarak bilindiğinden Hersekzâde diye anılmaya başlandı.
“VAKIF RUHUNU HİSSEDİLİR KILIYOR”
Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu, Regaip Kandili’nde bu açılışları yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.
Genel Müdürlüğün ecdat yadigarı eserleri koruma görevini titizlikle yerine getirdiğini vurgulayan Aksu, “Gerçekleştirilen restorasyonlar ihya çalışmalarımızın maddi göstergeleri olurken, mübarek bir kandil günü ve gecesinde açılışları gerçekleştirmemiz, vatandaşlarımıza ikramlarda bulunmamız da vakıf ruhunu hissedilir kılıyor, yaşatıyor.” değerlendirmesinde bulundu.