YÜCEL KOÇ KAHİRE –Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, D-8 Zirvesi için gittiği Mısır dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
TERÖRİSTLERE YER YOK
DEAŞ VE PKK/YPG’NİN VARLIĞI: Suriye’nin bekasını tehdit eden DEAŞ, PKK ve türevlerinin kökünün kazınması gerekiyor. Ülkemizin güvenliğine de kasteden bu terör örgütlerinin başlarını kaldıramaması için sahada önleyici tedbir alıyoruz. PKK/YPG’nin umutları boşa çıktı. Esad’ın beklentileri farklıydı ama bunlar tecelli etmedi. Yeni bir tablo ortaya çıktı. Terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Yıllarca bölgemizdeki halklara kan kusturdular. Başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere, Türklere, Araplara, Ezidilere ve nicelerine hayatı zehrettiler. Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Yarınları olmayacak. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Ülkenin diğer bölgelerinde bulunan DEAŞ, PKK-YPG gibi terör örgütlerinin başı en kısa sürede ezilecektir.
ANAYASA İÇİN DEVREDEYİZ
Bundan sonraki süreçte Suriye’deki kardeşlerimiz, gelecekleri ile ilgili kararları kendileri verecek. Bizler de onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Bir devleti ayağa kaldırırken en önemli adımlardan bir tanesi anayasanın inşasıdır. Bu konuda biz, başta Sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız.
KÖŞEYE SIKIŞTIRACAĞIZ
İSRAİL İŞGALİ: İsrail, uluslararası hukukun kendilerini de bağladığını er ya da geç öğrenecek. Biz her zeminde İsrail’i köşeye sıkıştırmaya, hukuka uygun hareket etmeye zorlamaya devam edeceğiz. Ancak Suriye’deki durumdan kendisine fayda sağlamasının da önüne geçmek için uluslararası tüm mekanizmalar etkin bir şekilde kullanılmalı. Yarın çok geç olmadan bölgemizdeki huzuru ve istikrarı sürekli tehdit eden İsrail saldırganlığına “dur” denilmelidir. Yoksa İsrail bumerangı yarın onları her şartta destekleyenleri de hedef alır.
KİMSEYİ YOLDA BIRAKMAYIZ
MİKATİ’NİN SÖZLERİ: Sayın (Lübnan Başbakanı) Mikati’nin Türkiye’ye güven duyduğunu dile getirmesi de çabalarımızın takdir edildiğinin göstergesidir. Biz, yaptığımız uyarılarda da aldığımız tedbirlerde de gizli ajandalarda kayıtlı gündemlerle hareket etmeyiz. Mertçe konuşur, mertçe davranırız. Bize güvenen, bizimle yol yürüyen kimseyi de yarı yolda bırakmaz, arkasından kuyu kazmayız. Ama önce bu İsrail saldırganlığı meselesini çözmemiz gerekiyor. İsrail bütün bu zulmün, attığı bombaların bedelini ödemesi lazım.
BATI’NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ
SURİYE DİPLOMASİSİ: Görüştüğümüz liderlere Türkiye’nin, Suriye’nin egemenliği, toprak bütünlüğü için gayret gösterdiğini anlattım. Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumanın yolu öncelikle terör örgütleri ile mücadeleden geçiyor. DEAŞ bahanesi ile PKK ve uzantılarına sahip çıkma anlayışında olanlar var. Bu yaklaşım yakın geçmişte Suriye’yi bölünmenin eşiğine getirdi. Batılı ülkelerin caddelerinde, meydanlarında nasıl DEAŞ gösteri yapamıyorsa PKK ve uzantıları da yapamamalı. Sadece caddeler meydanlar değil, sosyal alanlardan kültürel mecralara kadar her yerde terör yapılanmaları ile mücadele şart.