Kadınlarda kanser salgını yaygınlaşıyor! Akciğer kanseri önlenebilir mi?

ZİYNETİ KOCABIYIK’IN HABERİ – Dünya Kanser Günü’nde uzmanlar önlenebilir kanserler içinde yer alan ve erkeklerde en fazla öldüren hastalık olarak bilinen akciğer kanserine dikkat çekiyor. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre 2020 yılında Türkiye’de yaklaşık 233.834 yeni kanser vakası tespit edildi. Bunun 41 bini akciğer kanseri. Bu kişilerin 34 binini erkek 7 binini ise kadınlar oluşturuyor.

Ülkemizde erkeklerde en sık akciğer kanseri ardından, prostat, kolon, mesane, mide kanseri ve kadınlarda ise en sık göğüs, tiroit, kolon ve ardından da akciğer kanseri ile rahim kanserinin geldiğini söyleyen Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tamer Altınok, kadınlardaki akciğer kanseri oranlarının giderek arttığına dikkat çekti. Dünya çapında da erkeklerde akciğer kanseri son 20 yılda düşmesine karşılık kadınlarda yüzde 27 oranında artış görülüyor. Bunun sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte kadınların nikotine karşı farklı bir tepki gösterdiği ve tütündeki hücrelerde ağır gen hasarlarına sebep olan, kanserleşmeye götürecek mekanizmaları tetikleyen maddelerin kadınların DNA’sında daha hızlı ve ağır tahribata yol açtığına dair veriler bulunuyor.

PASİF İÇİCİLİK EN ÇOK KADINLARI ETKİLİYOR

Sigara yasaklamaların en önemli sebebi, içmeyen kişileri de korumak. Pasif içicilik akciğer kanseri riskini yüzde 20-30 artırıyor ve dünya çapında yıllık 430 bin ölüme neden oluyor. Pasif içiciliğin hedefinde de kadınlar bulunuyor. Çünkü bunların yüzde 64’ü kadın. Pasif sigara içiciliğinden kaynaklanan bu sorunun kadınlar arasında daha yaygın olmasının nedeni, sigara içen kadın sayısı giderek artsa da, sigara içmeyen bir kadının sigara içen bir erkekle evlenme ihtimalinin çok daha yüksek olması.

HİÇ SİGARA İÇMEYENLER DE RİSK ALTINDA

Akciğer kanserinin en büyük sebebi sigara olduğu için, sigara içmeyenlerin kendilerinde bu riskin olmadığı yanılgısıyla belirtileri göz ardı edebildiklerine işaret eden Türk Toraks Derneği Torasik Onkoloji Çalışma Grubu başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel “Vakaların yüzde 85’i sigara kullanımıyla doğrudan ilişkilidir. Ancak sigara içmeyenlerde de görülebilir. Bu durum bir kısım vakaların, ilerlemiş bir safhada teşhis edilmesine sebep oluyor. Teşhis sonrası hayatta kalma süresini azaltıyor. Erken evrede teşhis edilen hastalarda 5 yıllık sağ kalma oranı yüzde 80-90’lara kadar çıkabilirken, geç teşhis edilen vakalarda bu oran yüzde 10’un altına düşmektedir” dedi. Prof. Dr. Göksel, düşük doz bilgisayarlı tomografi (LDCT) ile yapılan taramalar, yüksek risk grubundaki bireylerde erken teşhis şansını artırdığına da işaret etti.

İlgili:  Yılbaşı gecesine dikkat! Uzmanlar uyardı: Hastalık yayılabilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir