Rojin Kabaiş’in cesedindeki erkek DNA’ları kime ait? Babanın söyledikleri doğru çıktı

Van’da 27 Eylül’de kaybolan ve 15 Ekim’de cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümü ile ilgili gündeme bomba gibi düşen bir gelişme yaşandı.

Milyonlarca vatandaş olayın bir cinayet olup olmadığını merak ederken, Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Kabaiş’in ölü bulunmasına ilişkin soruşturma kapsamında, söz konusu öğrencinin suda kalma süresi ve ölüm zamanına ilişkin 1. Adli Tıp İhtisas Kurulundan ek rapor düzenlemesi talebinde bulundu.

“ERKEK CİNSİYETİNDE FARKLI DNA TİPLEMELERİ ELDE EDİLMİŞTİR”

Yapılan incelemeler sonucu hazırlanan ek raporda, Rojin Kabaiş’in cesedinin bulunması, otopsi işlemleri ve bu süreçte yürütülen çalışmalara ilişkin detaylı bilgilere yer verildi. Kabaiş’ten alınan 5 tırnak, vücudunun farklı yerlerinden alınan 79 eküvyon örneğinin incelendiği belirtilen raporda, şu değerlendirmede bulunuldu:

“2 eküvyondan maktulün DNA’sı ile bir arada erkek cinsiyetinde farklı DNA tiplemeleri elde edilmiştir. Elde edilen bu farklı DNA tiplemeleri ile ilgili ön inceleme çalışmaları sonucu örneklerde şüpheli bir bulgu tespit edilmemiştir. Dolayısıyla öncelikle bulaş (kontaminasyon) olma ihtimalinin bertaraf edilmesi gerektiği düşünülmüştür. Bu kapsamda, kurumumuz tarafından maktulün otopsi mahalline sevkinden itibaren bulaş riskine yönelik iş basamakları taranmış, DNA mukayeseleri gerçekleştirilmiş ve Adli Tıp Kurumu yönünden bulaş riski bertaraf edilmiştir. Maktulün bulunduğu yerden otopsi mahalline sevki sırasında meydana gelmiş olabilecek bulaş riski, elimizde ilgili şahıslara ait biyolojik örnek ve kayıtlar olmadığından bertaraf edilememiştir. Kontaminasyon ihtimali bertaraf edildikten sonra elde edilen farklı DNA tiplemelerinin şüpheli veya şüphelilere ait olabilme ihtimali bulunmaktadır. Bu doğrultuda şüpheli şahıs veya şahıslara ait biyolojik örneklerin gönderilmesi halinde mukayese yapılabilecektir.”

TIBBİ DELİL BULUNAMADI

Raporun sonuç bölümünde, Kabaiş hakkında düzenlenen adli ve tıbbi belgeler ile otopsi raporunda bulunan verilere göre, otopside kafa, göğüs ve batın boşluğunda bir yaralanma, iç muayenede kafatasında kırık, kafa içi kanama, beyin, doku harabiyeti, beyin kanaması, iç organ ve büyük damar lezyonu tespit edilmediği, mevcut verilere göre kişinin travmatik bir tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı belirtildi.

İlgili:  Yeni Suriye'yi tanımak için sıraya girdiler! Birçok ülke ve uluslararası kuruluşlar Şam'la temasa geçti

Otopside alınan doku örneklerinin Kimya İhtisas Dairesinde yapılan tetkikinde tespit edilen alkol düzeyinin tek başına ölüm meydana getirebilecek düzeyde olmadığı, çürüme nedeniyle oluştuğu bilgisine yer verilen raporda, şunlar kaydedildi:

CESETTEKİ DNALAR KİME AİT?

“Tespit edilen roküronyumun kişiye 11 Eylül 2024’te yapılan ameliyat esnasında verilen anestezik madde olduğu ve 2 ay süreyle vücutta tespit edilebileceğinin tıbben bilindiği, aranan toksik maddenin bulunmadığı dikkate alındığında, mevcut verilerle kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Kişinin ölümüne neden olabilecek travmatik değişim ve toksik madde bulunmadığı, iç organlarda tespit edilen makroskobik bulgular ile iç organların pistopatolojik tetkikinden elde edilen bulgular, bulunduğu ortam, bulunuş şekli dikkate alındığında, kişinin ölümünün suda boğulma sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerekmektedir. Ancak suda boğulma olayının intihar mı, kaza mı veya bir başkası ya da başkalarının etkisiyle mi gerçekleştirildiği konusunda tıbben değerlendirme yapılamadığı, bu hususların adli tahkikatla aydınlatılması gerektiği oy birliğiyle mütalaa olunur.”

Raporda, “15 Ekim 2024’te Van ili Tuşba ilçesi Mollakasım Mahallesi’ndeki sahil kenarında ölü bulunduğu bildirilen Rojin Kabaiş hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgeler ile otopsi raporunda bulunan veriler değerlendirildiğinde, kişinin ölümünün kaybolduğu tarih olan 27 Eylül 2024’te meydana gelmiş olabileceği ve bu süreçte su içinde kalmış olabileceği oy birliğiyle mütalaa olunur” değerlendirmesine yer verildi. Başsavcılık 2 farklı DNA’nın tespiti için çalışmalarını sürdürüyor.

NE OLDU?

Van’da 27 Eylül’den itibaren kendisinden haber alınamayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Rojin Kabaiş, 15 Ekim’de Tuşba ilçesine bağlı Mollakasım Mahallesi’nde Van Gölü kıyısında ölü bulunmuştu.

Van Adli Tıp Kurumundaki ön otopsi işlemlerinde darp ve cebir izine, kesici ve ateşli silahla yaralanmaya ya da kemik kırığına ilişkin bir bulguya rastlanmayan Kabaiş’in cesedinden alınan numuneler, kesin ölüm nedeninin tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmişti. Kabaiş’in cenazesi, 16 Ekim’de Diyarbakır’da toprağa verilmişti.

İlgili:  Suriyeliler evlerine kavuşuyor! 'Dönüyoruz, biz de sizi misafir etmek isteriz'

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir