ÖMER TEMÜR’ÜN HABERİ – Ekonomide sıkılaşma politikaları etkisiyle sanayide daralma yaşanıyor. Türkiye ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan sanayi üretimi üçüncü çeyrekte düşerken, ihracat fazlası veren sektörlerde bile daralma kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Ağaç İşleme Makine Sanayicileri Derneğinin (AİMSAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak kendilerinin de dış ticaret fazlası veren bir firma olmalarına rağmen yılın 10 ayında ihracatta yüzde 3-4, ithalatta ise yüzde 40 düşüş kaydedildiğini bildirdi. İthalatta düşüşün sevindirici olmasına rağmen bu durumun sanayide üretimin yavaşlaması anlamına geldiğini ifade eden Kaçak “Ağaç işleme makineleri sektörü 600 milyon dolar büyüklüğünde bir pazar. Sektörde 160 milyon dolar ihracat, 90-100 milyon dolarlık bir ithalat var. 2017 yılından beri aralıksız olarak ihracat fazlası veriyoruz. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 160. Bu başarının sürdürülebilir olması için tüm sektör paydaşları olarak büyük bir emek ve özveri gösteriyoruz. 2024 yılını da yine ihracat fazlası ile kapatacağız. Ancak finansa erişim zor. Sanayide çarklar yavaşlıyor. Özellikle hizmet verdiğimiz mobilya sektöründe konkordato ilan eden firmalar var. İşten çıkarmalar olduğunu görüyoruz. Bu da bizi olumsuz etkiliyor. Bu zorlu ekonomik şartlar altında Türk ağaç işleme makine sektörünün geçtiğimiz yıl ile benzer bir ihracat performansı göstereceğini öngörüyoruz” dedi.
ÇİN MODELİ ÖNERİSİ
Kaçak, bu zorlu ortamdan çıkış için Çin modelini önerdi. Çin’de fabrika arsası ve binasının devlet tarafından firmalara ücretsiz tahsis edildiğini anlatan Kaçak “Çin’de devlet yatırım yapmak isteyen firmaya yer gösteriyor, fabrika binasını yapıyor ve 50-100 yıl boyunca kiralıyor. Ama sen sahibi olamıyorsun. Biz ise fabrika için arsaya 100 milyon lira, bina için 50-100 milyon lira derken daha üretime başlamadan 200 milyon lira harcıyoruz. Öz sermayemiz gidiyor. Dolayısıyla Çin modeli şart. Bizde orman vasfını kaybetmiş alanlara İhtisas OSB’leri kurulabilir. Devlet bu alanlara fabrika binası yapıp bize kiralayabilir. Devletin aynı futbol kulüplerine yaptığı gibi.
Türkiye’de hangi kulübünün kendi stadyumu var. Hepsi devletin ve kiralık. Aynısı sanayide neden olmasın” ifadelerini kullandı.
Kaçak, sektördeki vergilerin de kendilerini zorladığını bildirdi. Sektörde yüzde 10 gümrük vergisi uygulandığını hatırlatan Kaçak şunları kaydetti: Her sektör gümrük vergisi getirilmesi için başvuru yapıyor. Kimse bize ‘sen bizim kullanıcımızsın, bu konuda ne düşünüyorsun’ diye sormuyor. Bizim makinelerimizde bütün sektörlerden parça var. Bizimden çıkan ürün doğrudan son kullanıcıyı etkiliyor. Mesela makinelerimizle mobilya üretiliyor, bunun maliyeti yeni evlenen çiftlere enflasyon olarak yansıyor. Türkiye’ye giren ürünlerden vergi almak yerine, emniyet açısından sakıncalı makinelerin Türkiye’ye girmesine izin verilmemeli.
TARİFE DEĞİL, TEKNİK DÜZENLEME LAZIM
Ağaç işleme makinelerinde yerlilik oranını maksimum yüzde 55 olduğunu anlatan Kaçak “Biz ithal ürünü alıp-işleyip ihraç ediyoruz. Türkiye’de maalesef yan sanayi yok. Dolayısıyla parçaları Avrupa ya da Çin’den ithal etmek zorundasınız. 90-100 milyon dolarlık ithalatın üçte iki Almanya ve Polonya’dan, üçte biri de Çin’den yapılıyor. En basitinden acil stop butonu ithal edeceksiniz. Avrupa’da 8,5 avro, Çin’de 2 dolar. İkisi de aynı kalitede. Ucuz olanın tercih edilmesi son derece doğal. Bizim ihtilacımız tarife değil, teknik düzenleme” diye konuştu. Kaçak, gümrüklerin denetimlere yetişemediğini, makine ihtisas gümrüklerine de ihtiyaç olduğunu söyledi.
Gelecek yıl için öngörülerini de paylaşın Kaçak “2025 için beklentilerimiz ekonomik ve sektörel zorlukların daha da artacağı yönünde. Yeni yılda öncelikli hedefimiz, mevcut pazarlarımızdaki payımızı artırırken, yeni pazarlara erişim sağlayarak ihracat hacmimizi genişletmek olacak. Sektörümüzün sadece Türkiye’de değil, küresel pazarlarda da güçlü bir oyuncu hâline getirmek” diye konuştu.
5 METRE DUVAR ÖREREK TÜRK FİRMASINI PERDELEMEYE ÇALIŞTI
Sektör gelecek yıl 38’incisi düzenlenecek İstanbul WoodTech Fuarı için hazırlanıyor. Fuarın etkilerinin yıl sonunda görüldüğün belirten Kaçak “Fuarda yapılan satışlar yılın son iki ayında kendini gösteriyor. Bu yıl da bu etkiyi görmeyi umuyoruz” dedi. En büyük rakiplerinin Almanya ve Polonya olduğunu dile getiren Kaçak “Bugün yurt dışı fuarlarında bir Türk markası ile yabancı marka yan yana geldiğinde standının önüne duvar çekiyorlar. Geçtiğimiz yıl Almanya’da düzenlenen fuarda yabancı firma Türk firmayı gören cephesine 5 metrelik duvar çekerek firmamızı gölgelemeye çalıştı. Rekabette bu duruma gelmiş durumdayız” dedi.