Sosyal medya gardırobu şişiriyor! Fenomenlerin alışveriş tuzağına düşmeyin

KAAN ZENGİNLİ’NİN HABERİ – TÜİK verilerine göre, 2010 yılında hane halkı tüketim harcamalarının yaklaşık yüzde 5 ila 7’si giyim ve ayakkabı için harcanmaktayken, bugün bu rakam yüzde 13’leri bulmuş durumda. Ayrıca satışlarındaki artış da dikkat çekiyor. 2010 yılında 1 yılda Türkiye’de toplam 224 milyon ayakkabı satılırken, bu rakam bugün 320 milyonu geçmiş durumda. Yani kişi başına yılda satın alınan ayakkabı sayısı 2,7’den, 3,7’ye yükseldiği görülüyor. Ayrıca bir araştırma da gardırobumuzda giymediğimiz kıyafetlerin her yıl yüzde 8 ila 10 arttığı belirtiliyor.  Öte yandan Cotton Council International (CCI/Uluslararası Pamuk Konseyi) raporuna göre de Türkiye’deki hazır giyim harcamaları her yıl yüzde 8 artış gösteriyor. Bugünkü toplam pazarın büyüklüğünün 25 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

GİYİME ÇALIŞIYORUZ

Yaşanan durum enflasyon rakamlarında da açıkça kendini gösteriyor. Enflasyon rakamlarının enerji, ulaştırma, meyve-sebze ve kira gibi alt kalemlerinde ılımlı seyir devam ederken, giyim ve ayakkabı kalemlerindeki ateş düşmek bilmiyor. Giyim ve ayakkabı kalemindeki hem satış hem de fiyat performansı ivmeleniyor. Merkez Bankasının eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara’nın ‘anlaşılmayan bir durum var’ diyerek sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım, durumu özetliyor. Kara’nın hesaplamalarına göre, 2024 giyim enflasyonu, Türkiye genelinde TÜİK verisine göre yüzde 32, İstanbul’da İTO verisine göre yüzde 67 ve Kıbrıs’ta da KKTC İstatistik Kurumu verisine göre yılın ilk 11 ayında yüzde 73 artış gösterdi. Tüm bu veri ve paylaşımlardan anlaşılacağı üzere her şartta kıyafet alışverişinden vazgeçmiyoruz. 

SOSYAL MEDYA KÖRÜKLÜYOR

Peki neden bu kadar alışveriş yapıyoruz? Uzmanlar bu sorunun iki yönü olduğunu ifade ediyor. Biri psikolojik diğeri ise markaların sosyal medya stratejileri… Yapılan araştırmalarda son 10 yılda sosyal medya ve influencer’ların alışveriş yapma alışkanlıklarını ciddi boyutta değiştirdiği ifade ediliyor. Sosyal medya kullanımında dünya liderliğine oynayan ülkemizde, fast fashion (hızlı moda) akımının arttığı gözleniyor. Uzmanlar konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda “Özellikle bazı markalar bir ürün için birden fazla kişiyle iş birliği yapıyor ve biz sosyal medyada aynı ürünü görmeye maruz kalabiliyoruz. Bu da o ürüne ihtiyacımız olmasa bile ihtiyacımız varmış gibi bir his uyandırabiliyor ve bizde sahip olma, satın alma isteği ortaya çıkıyor. Influencer’ların dışında ünlülerinde bizde etkisi büyüktür. Sevdiğimiz ve ilgi gösterdiğimiz bir ünlü olunca ona bir güvenimiz oluşuyor ve önerdiği ürünü alabiliyoruz. Aslında o ürünü alan kişilerin çoğu ihtiyacı olduğu için değil de sırf o ünlüde var diye alma eğilimi gösterebiliyor” diyor.

İlgili:  Bankalar alımları durdurmuştu! Para sayma makinesinden geçen sahte dolar krizinde son durum

PSKOLOJİK DURUMU DA VAR

Psikiyatrlar ise son dönemde alışveriş bağımlığının arttığı söylüyor. Hem içsel boşluk duygusu hem her bağımlılıkta olduğu gibi internet satışları sayesinde bağımlılık duyulan objeye kolay ulaşım, kredi kartı kolaylığı gibi etkenler bağımlılığı körüklüyor. Bütün bağımlılık türlerinde olduğu gibi alışverişte de aslında kişiye geçici mutluluk vermesi ve bu mutluğa duyulan aşırı istek söz konusu. Bu da uyuşturucu ile benzerlik gösteriyor. Literatürde ise bu hastalığın adı Onyomani olarak geçiyor. Yaşanan bu durum tedavi sürecine kadar ilerleyebiliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir