ZİYNETİ KOCABIYIK’IN HABERİ –Sağlık kurumlarında modern tedavi süreçlerine eklenen GETAT uygulamalarının, piyasada tecrübesiz ve ehliyetsiz kişiler tarafından yapılmasının geri dönülmez sonuçlara yol açtığını söyleyen uzmanlar, GETAT belgesi olmayan kişilere bu uygulamaların yaptırılmaması konusunda uyarıda bulunuyor.
EN ÇOK BEL AĞRISINDA KULLANILIYOR
Sağlık Bakanlığının Türkiye’nin geleneksel tıp uygulamalarını kanıta dayalı ve güvenli bir zemine oturtmak maksadıyla başlattığı Geleneksel Tamamlayıcı ve Fonksiyonel Tıp Uygulamaları (GETAT), yüzyıllardır ülkemizde uygulanan geleneksel tedavi yöntemlerinin yeniden canlanmasını sağladı. Geleneksel uygulamalar içinde en çok suiistimal edilen alanlardan birinin bel ve eklem ağrılarında da fayda sağlayan osteopati olduğunu söyleyen Türkiye Hastanesi Sağlıklı Yaşam Merkezi GETAT Bölümünden GETAT Uzmanı Dr. Muhammad Kelic “Osteopati, sadece ellerle uygulanan bütüncül bir tedavi yöntemidir. Yapan kişinin anatomi bilgisi çok önemlidir. Doğru teknikler kullanılmadığında ciddi riskler taşıyabilir. Ehliyetsiz kişilerin yanlış uygulamaları, kas ve eklem hasarına, sinir sıkışmalarına ya da daha ciddi yaralanmalara yol açabilir. Bu yüzden, hastaların her zaman uzmanlığı olan bir osteopata başvurması çok önemlidir” dedi.
Osteopatinin özellikle sırt, boyun ve omurga ağrılarında, kas gerginliklerinde, baş ağrılarında ve bazı sindirim problemlerinde etkili sonuçlar verdiğini ifade eden Dr. Kelic “Aynı zamanda spor yaralanmalarında ve kronik ağrılarda da oldukça başarılıdır. Özellikle stresin sebep olduğu kas spazmları ve hareket kısıtlılıkları gibi durumlarda büyük faydalar sağlar. Osteopatinin temel felsefesi, vücudun bir bütün olarak çalışması gerektiği ve iyileşmenin ancak bu bütünsel denge ile sağlanabileceğine dayanır. Ellerle yapılan manuel terapi ve dokunsal terapi ile vücuttaki kemikler, kaslar, bağlar ve organlar arasındaki ilişki yeniden kurulur. Bu yöntemde vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmaları harekete geçirilir. Osteopati doğrudan ağrılı bölgeye değil, problemin kaynağına odaklanarak tedavi etmeyi amaçlar. Bedenin dengesini sağlamak için yapılan manuel terapi, dolaşımın artmasına, dokuların beslenmesine ve vücudun iyileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı olabilir” dedi.
AĞRININ KAYNAĞINA İNİLİYOR
Eklem ağrılarının sadece kemiklerle ilgili olmadığını söyleyen Dr. Muhammad Kelic “Mesela sağ omuz ağrısı, safra kesesi veya karaciğerden, sol omuz ağrısı ise mide, kalp veya dalaktan kaynaklanabilir. Bu sebeple osteopat uygun osteopatik değerlendirme yöntemleriyle bunu değerlendirerek ana problem kaynağını bulmaktadır. Eğer problemin iç organ kaynaklı olduğu anlaşılırsa karın bölgesine yapılan uygun osteopati yöntemleriyle eklem ve kaslarda oluşan patolojik limitasyonlar ortadan kaldırılabilir” diye açıkladı.
PARMAK UCUNDAKİ ŞİFA
Günümüzde masabaşı işlerin artmasının yanı sıra, insanların, yolda, evde, hemen hemen her yerde elindeki cep telefonlarına bakmak için omurgasını eğdiğini söyleyen Dr. Muhammed Kelic, bugün hayat boyu bir defa bile olsa bel, boyun ve omurga ağrısı çekenlerin neredeyse yüzde yüze ulaştığını ifade etti. Eklem ağrısı şikâyetlerinin artması üzerine özellikle sosyal medyada manuel terapi de denilen osteopati uygulamaları ile şifa dağıttığını söyleyenlerin paylaşımlarının ve reklamlarının döndüğüne dikkat çeken Dr. Kelic “Ağrılarınızdan kurtulmak için çare ararken sakat kalmayın” uyarısında bulunuyor.
