17 Temmuz 2000’de Beşar Esad, 69 yaşında hayatını kaybeden ve Suriye’yi 30 yıl boyunca demir yumrukla yöneten babasının ardından Suriye’nin yeni devlet başkanı oldu. Bugünlerde ise, Hafız ve Beşar’a ait her şey yerle bir ediliyor.
BASİL’İN “TALİHSİZ” ÖLÜMÜ VE AÇILAN BAŞKANLIK KAPISI
Beşar Esad, başlarda babasının halefi olarak yetiştirilmemişti. Suriye Cumhurbaşkanlığı makamına gelişine giden yol, ağabeyi Basil’in 1994’lerin başlarında Şam yakınlarındaki bir araba kazasında ölmesiyle açıldı. Beşar Esad bu sırada Londra’da göz hastalıkları uzmanlığı eğitimi alıyordu.
Basil’in ölümünden sonra, küçük kardeşini Suriye’de iktidara hazırlama planları yapıldı.
Başer, seçimde tek aday olduğu referandumu, oyların %97’den fazlasını alarak kazandı.
Hafız Esad’ın ölüm günü olan 10 Haziran 2000’de, parlamento anayasayı değiştirerek başkan olmak için gerekli minimum yaşı düşürdü. Bu değişiklik, 1965 doğumlu olan Beşar Esad için özel olarak yapılmıştı.
Esad, babasının ölümünün hemen ardından silahlı kuvvetler başkomutanı ve iktidardaki Baas Partisi lideri olarak atandı.
2000: ‘ŞAM BAHARI’
Aynı yılın Eylül ayında, 100 entelektüel, 1963’ten beri yürürlükte olan sıkıyönetimin kaldırılmasını, daha fazla özgürlük ve siyasi çoğulculuk talep etti. Bu olay, “Şam Baharı” olarak bilinir.
Ancak, bu görünürdeki açıklık dönemi kısa ömürlü olur.
Esad hükümeti muhalefeti bastırır ve Temmuz 2001’de 10 muhalifi tutuklar.
2005: LÜBNAN’DAN ÇEKİLME
Şubat 2005’te, Lübnan’ın eski başbakanı Refik Hariri, Beyrut’ta gerçekleşen büyük bir bombalı saldırıyla suikasta uğrar.
Büyük Batılı güçler ve Lübnan muhalefeti, Suriye’yi suçlayarak ülkedeki güçlü askeri varlığını sona erdirip askerlerini geri çekmesini talep eder. Şam ise sorumluluğu reddeder.
Nisan ayında, on binlerce Suriyeli asker Lübnan’dan ayrılarak 29 yıllık askeri ve siyasi hakimiyeti sona erdirir.
2005: ŞAM DEKLARASYONU
Ekim 2005’te muhalefet partileri birleşerek radikal ve demokratik değişim çağrısında bulunan ve “totaliter tarzda ve mezhepçi bir rejimi” eleştiren ortak “Şam Deklarasyonu”nu yayınladı. Yetkililer, muhalefet aktivistleri ve entelektüellere yönelik baskı uyguladı.
Aralık 2007’de, demokrasi yanlısı muhalefet üyelerine yönelik yeni bir tutuklama dalgası başladı.
2011: İSYAN VE SAVAŞ
Mart 2011’de, Arap Baharı’nın otokratik liderlere karşı halk ayaklanmalarını tetiklediği dönemde, Suriye’de sivil haklar ve siyasi mahkumların serbest bırakılması talepleriyle protestolar başladı.
Rejim, “teröristler” olarak nitelendirdiği bu hareketlere karşı kanlı bir baskı başlattı. Gösteriler yayıldı ve ardından silahlı bir isyan patlak verdi. Bu durum, bölgesel ve uluslararası güçlerin yanı sıra cihatçıların da dahil olduğu tam ölçekli bir iç savaşa dönüştü.
2012’de rejim, isyancılara karşı hava saldırıları dahil ağır silahlar kullanmaya başladı. Rejim, birçok kez kimyasal silah kullanmakla suçlandı ancak bu suçlamaları reddetti.
Esad, Rusya ve İran’ın büyük askeri desteği ile İran destekli Lübnanlı Şii militan grup Hizbullah sayesinde iktidarda kalmayı başardı ve rejimin kaybettiği toprakların büyük bir kısmını geri aldı.
Mart 2020’de Rusya ve Türkiye arasında varılan bir anlaşmayla ateşkes ilan edildi ancak ülke hala bombardımanlar ve ara sıra yaşanan cihatçı saldırılarla sarsılmaya devam ediyor.
Savaş, 500 binden fazla kişinin ölümüne, ülkenin savaş öncesi nüfusunun yarısının yerinden edilmesine yol açtı ve Esad’ı küresel bir parya haline getirdi.
2021: DÖRDÜNCÜ DÖNEM
26 Mayıs 2021’de Esad, beklendiği gibi oyların %95,1’ini alarak dördüncü dönem için yeniden seçildi.
2023: ARAP DİPLOMASİ SAHNESİNE GERİ DÖNÜŞ
Suriye, Mayıs 2023’te Arap Ligi’ne yeniden katıldı ve Esad, on yılı aşkın bir sürenin ardından ilk kez zirveye katıldı.
Suriye, 2011 yılında halk ayaklanmasına yönelik baskıları nedeniyle ligden çıkarılmıştı.
2023: ULUSLARARASI TUTUKLAMA EMRİ
Kasım 2023’te Fransa, Esad hakkında, 2013’te Suriye’de rejimine atfedilen kimyasal saldırılar nedeniyle insanlığa karşı suçlara karıştığı şüphesiyle uluslararası tutuklama kararı çıkarıldı.
Ertesi gün, Birleşmiş Milletler’in en yüksek yasal organı olan Uluslararası Adalet Divanı, Suriye’ye işkence ve zalimane, insanlık onurunu zedeleyici muameleye son verme talimatı verdi.
2024: YILDIRIM İSYANCI SALDIRISI
27 Kasım’da, Hayat Tahrir el-Şam (HTS), isyancıların öncülüğünde bir saldırı başlattı ve savaşta ilk kez, Halep’i Esad’ın güçlerinden alarak kontrol altına aldı.
İsyancılar ilerlemeye devam etti ve birkaç gün içinde Hama ve Humus gibi diğer önemli şehirleri ele geçirdi. Ardından pazar günü başkent Şam’a geldiklerini duyurdular.